2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1674
Okunma

ömrüne biçtiğin uzun bir hikâyeyi giyindin önce
sonra da bile bile yaşamadıklarını geçmişin saydın
halbuki sadece vurgun yemiş çocukluğundu
maziden mor ellerini uzatan
bu yüzden küçük kızlar hep saklambaç oynar şiirlerinde
ki mecburen en büyük hünerin oldu
saklanmak
devrime hazır duran ergenliğinle beraber
eksiklerin daha da çoğaldı
ellerin ayrı yeri gösterirken
ayakların başka yere yürüyordu
ıslak yıldızlarla öz kardeşti karanlıkların
hele ki
sayısız dualarla uykusuz sabahlar biriktirip
yastık altında unuttuğun
kan kokan gözyaşların
bir türlü kabullenemediğin doğrularımı iğdiş edince
başka bir lehçeyle acımı indirdim kulaklarına
ben seni urganların ucundan aldım sandım
tehditlerle kirletmedim hiç çocuk yüreğini
aşktı kapalı kapılar arkasından sana anlattığım
arkana bıraktığın tüm sakıncaya rağmen
adam gibi sevdim seni
şimdi bir zerâfetin umursamaz timsâli kalmışsan aklımda
hatalarımı kabullenerek
haklılığımı da haykırıyorum
sana çok uzaklardan uzattım elimi
yine en iyi bildiğim ezberimsin
eline kırmızı bir gül al benim için
kalbinde zeytin çiçeklerinin barışında
bilinmez bir korkunun rüzgârında soğudu nasılsa
bir halka simitle demli çay
ince belli o bardakta
Faruk Civelek
5.0
100% (7)