2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
768
Okunma

Eğreti düşler arasında
Sis dokunur yüzüne
Dağılır saçların,
Rüzgârın eteğinde dökülür göğsüme
Umutsuzluk sofrasında
Hayalin gölgesi silinir
Gözlerden süzülen damla yaş dağılır ellerime
Üryan gece güneşi yutarken içine
Ruhuma çöken kızıllık
Yalnızlığımın ta ötelerinde demlenir
Hasretimi vuslat sancısı kaplar
Atar gecenin soğuk yüzüne
Öfkemin kavgaları başlar
Yüreğimin engin denizlerinde
Azgın dalgalar döverken kayaları
Her köpük umutsuzlukla, sönüp dönerken geriye
Uzaklardan zemheri rüzgârları, çalar kapımı
Dudaklarımın kırık çizgileri kan damlatırken
Gecelerime
Yıldızların sensiz kayar gözlerimde
Ve
Üşütür bedenimi
Titremeli sara nöbetleri kaplar her yanımı
Hıçkırıklar boğar
Gözyaşlarım, delirmişçesine akar
Azgın nehirler gibi
Sular başını, koyaklarda kayalara çarpar
Bense duvarlara
Susar gece susar gün doğumlarına
Ve
Yorgun düşer bedenim
Sessiz ama sensiz
Yalnız geçen her geceye
Söner ışıkların gözlerimde
Eğreti düşler başlar, sis dokunur yüzüne
5.0
100% (1)