62
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
2243
Okunma

Yıllar sonra rastladım haline şaşıp kaldım,
Aynalara küsmüşsün yüzünün rengi solmuş.
Önce merhaba dedim, sonra maziye daldım,
Gelip geçen seneler başında gümüş olmuş.
Sönmüş gözünün feri, derman yoktu dizinde,
Bu sen miydin koşturan güzelleri izinde?
Tıpkı sana benzemiş sarı saçlı kızın da,
Yüzünde mutluluğun yerini hüzün almış.
Rengiyle övündüğün yemyeşil gözlerinin,
Her nabza göre şerbet verdiğin sözlerinin,
Kaç sevdalı yüreğe ektiğin közlerinin,
Yerinde yeller esmiş, matemi sana kalmış.
Daldan dala konarak güzellerle gezerdin,
Sana ilgi duyanı bakışından sezerdin,
Karşılık vermeyeni sözlerinle ezerdin,
Susmuş şimdi dillerin, kemanlar hüzzam çalmış.
Dostların bıkmış senden, hallerine acıyor,
Karşılaşmamak için köşe bucak kaçıyor.
Dişlerin kazma gibi, ağzın tükrük saçıyor,
Güzelliğin sadece bir mevsimlik hayalmiş.
Söyle kalan ömründe hüzün dolu şarkını,
Sevenle sevmeyenin anladın mı farkını?
Sevgiye elbise yap gönül adlı kürkünü,
Yalancı sevdaların senin gibi masalmış.
GÜLHUN ERTİLAV