7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma
bozkırın yorgun yüzünde
şairlerin sevdalarını sulayamadığı
bir yaralı akşamdı
umutların yelkenleri yırtılmıştı
bilgeliği sesinden belli
bir kargaydı artık
kır çiçeklerine sakladı
kırılganlıklarını
sevdasının çıkmazına
şükür namazları adadı
düşlerini kendi ayak sesleriyle
yıkadı
sevgisi dokuz öfkeye
mahkumdu
içindeki mabedin tek cemaati
yoktu
bir dut ağacı gibi verimli
ve bir çınar gibi ulu olayım
istiyordu oysa
kumruların
neden yetim büyüdüğünü
suların
neden aynalara aktığını
çocukların
neden bilye hırsızı olduğunu
akrebin
neden sevdiğine hediye veremediğini
portakal çiçeği kokan bebekleri
düşündü
sonunda
ağaçların gölgesine sığınmış
yavru sığırcıkların hikayesi geldi aklına
anlatırım onu ,dedi
25 mayıs 2011 / Ankara
5.0
100% (4)