23
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1830
Okunma


hadi
ver katran saçlarını rüzgâra
sana bahçedir göğsümdeki bereketli toprak
bir fide yükselirken türbe yeşilinde
gövdesinden sarkan iki zeytin tanesinde
gözlerin hükümsüz büyür
hadi
sür bahçemi salkım saçak
birazcık saçların koksun yapraklarım
filizimde az da dudak
kanıma ekmek doğrayarak sindiriyorsun
bana yeminli duyguları
ve mabedinde gizlice taşladığın
serçe yüreğimden
gözbebebeklerime yürüttüğün ateşlerle
beni eksik bırakıyorsun
topladığın tüm mavileride tutuşturarak
erdemli bir intikamın acı şerbetinde
fokur fokur kaynıyorsun
buselik sedaların ezgisine
hem yaban hem de yavandır şimal
ki elinde yanan çaputta berfin değil
cidarımda bir kış gülü gibi titriyorum
kim bilir
belki de bu yüzden
senden bu kadar korkuyorum
öyle bir militan ruhla
beni güncelerinde yarı canlı bırakıyorsun ki
dilime iliştirdiğin bir kaç sığ sözcükle
annemin adıma sürdüğü anlam gibi duruyorsun
yüreğinde göveren bir menekşenin
gölgesine saklandım mecburen
ve yine benim
avurtlarından gamzelerine sarkan başak
bir silahın tetik ucunda sallanıyor
çaresizliğim zaten
dokun istersen
gör nasıl
şimal-i hicranda vurulur aşk
Faruk CİVELEK
5.0
100% (24)