Gökten rahmetin üzerimize sicim sicim iniyor,
Otlar sere serpe olmuş boylu boyunca büyüyor,
Kuru ağaçlar yeşilim elbisesini üstüne bürünür,
Derelerin, çayların sevincinden mutlu görünür.

Ey yüce Rabbim! Kuşatmıştır sonsuz rahmetin!
Tükenmeyen ilahi hazinesidir, hakiki ümmetin,
Ey yüce Rabbim! Âlemdeki eşsiz merhametin,
Dirilişin tek çaresidir hakikati haykıran metin.

Kuşlar, böcekler, akvamı beşer Rabbi zikreder,
Solucanlar ve yılanlar hakikat yolundan gider,
Engin rahmetin diriltir çürümüş ölü bedenleri,
Mezarlıklar uyarır imandan nasipsiz gidenleri.

Irmaklar, hak yolunda kıvrım kıvrım kıvrılır,
Rabbim! Gökkuşağın ile ilahi zirvene varılır.
Kavaklar şahadet parmağını semaya kaldırır,
Ehli küffar fırsatını buldu mu hemen saldırır.

Yalçın dağların, platoların, vadilerin, ovaların,
Mavi denizinden inanç ile su çıkarır kovaların,
Islatır çatlamış dudaklarımı umut yağmurların,
Merhametini karnında saklar rahmet bulutların,

Senin deruni tefekkürünü kalpten hissedenler,
Yeşil vadilerinde, secde üstüne secde edenler,
İki cihanda da canlı ve cansız tüm mahlûklar,
Çöllerde tevekkül şerbetini aşk ile yudumlar.

Yağmurun yağar; susuz ve kurak gönüllere,
Bulutların neşe kaynağı olur, tüm yüreklere,
Rahmetinse ümitsiz canlıları ayağa kaldırır,
İmandan nasipsiz ahmaklar, hakka saldırır.

Takdiri ilahiye teslim olan hakiki müminler,
Rahmetin deryasına dalıp da uçarak giderler,
İki dünyasını kazanmak isteyen Müslüman,
Aşkla yapar ibadetini cennette olur asuman.

Salyangozlar doğaya selamını huşu ile verir,
Akılsız fareler; ekin tarlalarını deşerek erir,
Gelincikler aşkla yuvasını yapar çayırlarda,
Böcekler sevinçten bayram eder bayırlarda.

Arkadaş! Irmaklar bulanık akar bizim ellerde,
Kuru dereler sel olup da coşar, bizim ellerde,
Toprak ellerini açar, suya kanar bizim ellerde,
Çayırlar uğullenip bayram eder bizim ellerde.

Ekinler başağını çıkarmış, hendekler arasında,
Çoban sürüsünü önüne katmış sulak deresinde,
Çalılar posalağını çıkarmış yeşil meşeliklerde,
Mantarlarım hilal çadırını kurmuş evleklerde.

Söğütler salkım salkım dizilir ırmak kenarlarında,
Ölü ruhlar hep yeşile bürünür sessiz mezarlarında,
Taze çağlalar suratınızı ekşitir yeşil bahçelerinde,
Yazı bekleyen baharım dizilir gönül lehçelerinde.

Sulak yurtlarında efeleklerin oylum oylum olmuş,
Zihin dünyam hakkı haykıran hakikatlerle dolmuş,
İçimdeki tüm kötülükleri kökünden silip süpürmüş,
Ruhumun ilahi derinlikleri hak ile iyice köpürmüş.

05.05.2011
Çekerek