23
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1110
Okunma
ne zaman hazan mevsimi gelse
buruk bir hüzün serilir yatağıma yaprak yaprak
Eylül sarı saçlarını sarkıtır penceremden
burkulur yüreğim kurur salkım saçak
hüzünlerin ayak sesini duyarım ıslak kaldırımlarda
içimde kor alevlenirken üşürüm ürperir bedenim
rüzgâr her ıslığında kırar dallarımı
umudun tomurcukları vurgun yer
gözlerimdeki gri bulutların ardından yokluğun ıslatır yanaklarımı
ve yosun gözlerinle buluşur gözbebeklerim
elimde milyon kez çığlık atar kalemlerim
gözyaşı serilir beyaz sayfalara
ömrümden kopar bir yaprak daha
hala saklarım
ayrılırken bana bıraktığın sarı güllerini
defterimin arasında ve sararmaya yüz tutmuş resmini
öperim ıssız yalnızlığımda
doya doya içemediğin dudak kıvrımları bükülür
kırılan dalı deli boranlar alır götürür
üzerine şimşekler çakıp yıldırımlar düşerken
fırtınalı bir geceden geriye
yanık bir yürek kokusu kalır
Saba35