yokluğun sol yanımı üşütürken gecenin dar vaktinde
32 harf medd-ü senalar ediyor yaradana

İstanbul"un en ücra köşelerinde hicranh ayyukaya çıkıyor


ne özlem yanığı düşler
ne de avuçlarında açan sevda çiçekleri dağlıyor ruhumu


tuzlu su
gözpınarlarımdan
çorak cografyamda
Haliç’ e özeniyor


küçük kız kağıttan gemiler yapıyor maviliğinde
rota vuslat
rota şehr-i İstanbul


bağbozumunda âşıklar
gam sarıyor
akşamın kızıllığında Kız Kulesini
semaya asılan bakır renkli bulutlar
ılık bir meltem misk-i amber kokunu getiriyor uzaklardan


bir ilkbahar günü
sevda çiçekli avuçlarından küçük kızı gelin ediyorum Moda koyunda
Florya sahiline vuran beyaz köpüğün duvağı oluyor



aşk bir başka şehr-i İstanbulda


Emirgana saran vuslat filizleri
sevda türkülerini ilmekliyor lalelerine


gün batımında Boğaz
ne de güzelsin istanbul



mavi dağ
mavi gök
mavi deniz


sana körgütük âşık bendeniz
bırak !
batsın deliverilerin coğrafyama
bırak!
Esma ilindeki ölümü bekleyen İsmail olayım
gel ibrahim ol
Azrail sütbeyaz kanatları ile sararken ıslak bedenime
beyaz üveyikle Galata Kulesindeyim
son kez ruhum Hazarfen"e bürünürken
ürkek ceylan gibi kaçırma gözlerini can sızım


Ey sevgili
Ey şehr-i istanbul
Marmaran bana zemzem
bırak kana kana içeyim mukaddesliğini
ne Kudüs"ün Sina dağı
ne zeytini
ne de Lût gölü

benim gönlüm maviliğinden şarhoş
gel sâki"m ol
aşk meyhanemde


bırak!
aşkından günahlar yazılsın amel defterine

bırak!
cehennem kuyularında ateş topları toplayayım

bıraktım!
cennet hurilerin sundukları kevseri
maviliğin bana ab-ı hayatımın can suyu


gordion
02/05/2011