Bugün biraz daha yabancılaştım yüreğime.
Eskisi gibi, sen sen sen diye atmıyor artık.
Ölümden değilde ona bir şey olacak diye çok korkuyorum.
Seni sevdiğimi bilen tek şahittir çünkü,
Eğer ona da bir şey olursa.
Bütün sevdalar alehime delil kalır.
Allah korusun onu senden sevdiğim ..
Bazen öyle bi basıyor ki yokluğunu damarlarıma , ağzımdan edebsizliğim akıyor.
Sonra avucuma doldurup ele/vedanı, bir morgun kapısına bırakıp kaçasım geliyor.
Bir türlü öğretedim ona ele/vedasız aşk olmaz diye..
Kaç bahane buldumsa kandıramadım gidişini yine bildiğini okudu yüreksizliği.
Korkuyorum sevdiğim, oda senin gibi kader böyle deyip giderse.
Her an tehlike soluyorum , usul usul yatıyorum soluma geceleri.
Susuşlarda takılı kalıyor dilim.
Ödenmesi gecikmiş bir senet gibi haczediliyor duygularım.
Biliyor musun..
Düştüm yine kan revan dolu düşlere, sol tarafına yıktım kırılmışlığımı.
Rezil bi koku burnumdan girip bedenimde iltahaplara yol açıyor.
Kimisi tiskintiyle bakıyor bana , kimi burnunu tutuyor yanımdan geçerken.
Pardon bayım ilk defa mı rastladınız kokmuş bir yüreğe.
Doktorumu diyorsunuz, doktoru tüm yara/bantlarımı alıp gitti bayım.
O gün bugündür çürümeye terkedildi , evlat edindiğim yarınlar.
Bildiğiniz bi yetim/aşkhane var mı bayım.
Yada bir deniz kıyısı, bir sahil şeridi.
Ayaklarıma ağır bir yalnızlık bağlayıp atsam kendimi diyorum.
Belki yüreğim de sulara karışıp gider.
Bakarsın bi bataklıkta izine rastlarım.
Bugünler de yara/salar’ dan farkım yok zaten.
Öyle sessiz sakin dolanıyorum bi ayrılık çemberinde.
Gözlerim de görmüyor, soğuk kaldırımlara değince anlıyorum el/den düştüğümü.
Senin anlayacağın sevgilim.
Bir yetim/aşkhanenin soğuk duvarlı arasında kendi kendime hayaller kuruyorum.
Ne zaman gelirsin yıkmaya çünkü her an firar edebilirim !!!

Gökhan SARI