5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1848
Okunma
Öyle uzak düşüp dayaklarıma
Dayanırım şimdi el küreğine
Denizler dolanıp ayaklarıma
Beni çekmek ister ta yüreğine
Karanlık gecede ay’la üşüdüm
Dediler çaresi yere inmektir
Nerdendi dağlardan uzağa düştüm
Suçum sulaklar da gezinmek midir
Deniz bana baktı, ben de denize
Çok uzun sürmedi tanıdık çıktık
Aynı su kaçmıştı gözlerimize
O zaman birlikte çok ağlamıştık
Şimdi bir el gibi karşılar beni
Bırakmaz saçından koparım bir tel
Tövbesiz gezinir, şimdi yok dini
Yoktur onu kurtaracak tek bir el
Sıyrılır kucaktan bir çocuk gibi
Doymaz oyuncağa, doymaz boncuğa
Uçurumdan bakar görünmez dibi
Her ana zannetme bakar çocuğa
Tütsülenir bacaların dumanı
Sulanır gözlerim sanma dargınım
N’olur ser döşeği uyku zamanı
Iraklardan geldim ben çok yorgunum
Kaç ırmak taşıdım, kaç azgın dere
Ayırmadın siyahlardan beyazı
İnce kanadını ser şöyle yere
Üşütmesin bizi gece ayazı
Yine çalsan sen bildiğin tel ile
Ben dinlerim gözlerine bakarak
Kim karşılar kaçakları gül ile
Karışırım karanlığa akarak
Hayrettin YAZICI
5.0
100% (7)