Ne güzelsin sen şiir diye başlamalı. Dün tam çıkarken eklenmişti bu şiir
ve alelacele bir göz attım. Ve hayranlıkla ilk yaftamı iliklemiştim..

mükellef...


bilgi emek ve maharet kelime ve bunları pişirecek geniş bir kazan...
okuru şiire çekmek ve onları aslında yabancı oldukları bir ortamda hayal dansına sürüklemek
gerek gizli gerekse aleni duygularla onları yıkamak kokulara bürümek...
duygu denizinde yüzdürebilmek, gönül süzgeçlerine kâh mavi kâh kızıl yahut alaca bir sus düşürebilmek...

Sen ne kolay görünen ama zor şeysin şiir...


bir La Fontaine masalı gibiydi bu epilog. ama yumuşak harflerle sert darbeli düşünler salarak...

baştan sona muhteşemdi. Derler ya ''iyi şiir güzel kadın gibi örtünmeli''... keskin ve has imgelerle
ve zihinde yarattığı metaforlarla derin düşünlerle iz bırakır bu şiir. nasıl bir telaffuz zenginliği
nasıl bir zihin bombardımanı böyle...





Düşlerimize sızan mavi gözlü yıldızlar vardır****
Arada bir kaçak gökkuşağı ağzımızın kıyısında
Bulup kaybettiğimiz aşklar vardır en katresinden
Çekip gittiğimiz kentler vardır bir yanımızı bırakıp
Dokunulmaz yalnızlıklar asi ve tenha
Korkulara tutsak karanlıklar sıtmalı
Ürpertiler kalleşlikler ihanetler
Şerh koysa da kalbinize Vahdet-i vücud
Bir şiirle satın aldım ruhunuzu...



muazzam... ve her okuyana düşecek ayrı bir anlam herkese ''kendi yarasına _doğrusuna'' değecek ifadeler...

Büyük bir hazla okudum üstat. iyi ki yazıyorsun da sebepleniyoruz...

Nihayetinde yazana ve yerini hazırlayanlara teşekkürler...