30
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2523
Okunma

*Deli Dumrul
Satarsın, satamazsın diyerek biteviye,
Oy uğruna milletçe, karışık bala vardık.
Milletin köprüsüne para verdik nadiye,
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık...
Eskiden tarım idi, yerli malının özü.
Köyümden koyun kuzu, Anamur’dansa muzu.
Sanâyî mi vardı ki, birtek Sümerbank bezi!
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık...
Geliştik de ne oldu, Sümerbank’ları sattık!
Bezler ellerde kaldı, bol bol nutukluklar attık.
Paralı yollar yaptık, sokakları kapattık.
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık...
Şeker dışarda ucuz, ne lüzum fabrikaya?
At nutukunu; ’Düşmeyin sakın ha tefrikaya! ’
Memleketi çevirdik bir anda Afrika’ya,
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık...
Lira ne ki; el kiri, dolarla mark dururken!
Hayâlici oturup, vurgunları vururken.
Varolası Hükümet, fişlerle avunurken,
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık...
Bir laf çıktı ki şimdi, duyunca gözler dolar
Doğru sözdür; ’Bal tutan elbet parmağın yalar’
Bal tutmayan eller de, ancak saçını yolar!
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık...
Ereğli-1985
Halil Şakir Taşçıoğlu
TDK :
nadiye : bağırıp çağıran...
TOPTOZLU RAFLARDAN...NOSTALJİ OLSUN İSTEDİM.