10
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1283
Okunma

Gümüş bir kelebek kaçtı gözlerime güneşe bakarken
Kaç gündür bir ölüyü söküyorken içimden
Boş bir mezarım şimdilerde
Ruhumun kıyılarında çiyan gezdiren
Üşüdüm ört üstümü...
Siyanürlü topraktım gözleri açık bir ceset
Ay’a bakan yüzüme kırmızı bir gül
Bırakıp gitti bir kadın
Kaç gecedir bir ölüyü söküyorum içimden
Tırnaklarıma takılan o şizofren gölgenin
Tam kalbime sapladığı kılıcı söküyorum
Ay düşüyor gülüşüne bir kadının
Ulan ne güzel ölmek diyor bir adam
Masada iki el öpüşüyor bir şiirde
Anlayın işte bir şehri geçiriyorlar içimden
Güneyde bir yerde çocukluğumun düşleriyle
Uçuyor kuşlar ...
Öğreniyorumki sırtımda gözlerini unutmuş yağmur
Ve kanla ıslanmış bir bıçağı söküyorum aylardır
Bir türbeyi açıyorlar ordayım son sözün açık ağzım
Kaçıncı harfindeysem Alfabenin Orda kalkıyorum ayağa
Bir kadın alıyor kalbimin eksenini
Meridyen geçiyor içimden kuzeyden güneye
Annemin alnından başlayan çizgilerde Lügeşya
Bu senin adın değil ben türettim anla...
Bir giyotini geçiriyorlar içimden
Bir kadın oturuyor masama gül diyor
Garson iki çay iki im bir şiir
Akşam oluyor Lügeşya diyorum kadın gülüyor
Ay düşüyor adının kıyısına mor bir kuş-
Uçuyor ansızın eski bir yarayı söküyorum
Bir masalın tarihini geçiriyorlar içinden...
CÇ
5.0
100% (12)