4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1247
Okunma

yarısı kırık, keskin bir bıçak atışıydı
kırılmış, yarısı düşer gibi yere
yarısından arınmış
bilemezdin alnıma saplanan o büyücek parçayı
kahkülünden vurulu o esrimeyen sancıyı...
derin derin çektim içimi yalan değil
özleme gider gibi değil
ki; ölümdü kesin önceden de bilirdim
uzarken günceler metazori kapanır zincirler
elin elini tutmaz o vakit
uzar sanki
zift giyer heceler
omuzlarındadır dünya
silinir defterinden dinlenmiş kirpikler
ecelin ayak seslerini bilir misin
siyah kaşlardan sıyrılıp konan yalın ayak geceleri
iki uyku arası kadarcık!
her siyahlık çeker yakanı bağrını
her şeye yakınsındır koşar adım
uyudun ve kahretsin işte yine uyandın
işte yine yalancı ölüm kadarsın!
bir kere daha
bir kare daha işte yine ordasın!
tükendikçe kelimeler
bir enkazın azı dişlerini doyurabilmek
kandırabilmektedir hüner
açlığın, açmazlık enfarktüsüne iltihakı
için içini yerken
yetmez, doymaz
hiç bilme
sen eksilmesini umdukça tavan yapan o iltihabı
her giden ufalır kaybolur değil mi
büyüyen çiçeklerin gelir aklına öyle ya
terini kokladıkça değiştirdiğin fanilan
eskiyen ayakkabılarını attığın filan
keşke öyle olsa
ölmeyi bayılma sanma seansları
bu, agnostik sanı yanılması
ki; kaç sur üflenir topuğundan benzine hatırlayamamazsın...
keşke o kadar kolay olsa
bir pişmanlığa düşen iki rakkas replik kadar mesela
ki; sevmek herkesin harcı
ayrılığı da ölüme çoktan eşlemişler
ölmek o kadar zor değil aslında, unutmak bıraksa
sevda türküleri, aklımın direğine çarpıp dururken, sersefil
mesele, bir tarafı zamana asla sığ(a)mayan o eşitsizlik
o eski sular dağların arasından ne zaman yeniden gelir!
tek unutamadığım şey sen değilsin, bu kesin
tek suçun da ölçüden muaf sevilmek olsa
varolmanın tarifsiz sebeb_i kıyamı
o şuh bakışlar bile tek başına değil
yok olmana baş kaldıran inadım kadar
her defasında bir kere daha yenildiğim
giderken, yanında hiç götüremediğin o obez umudun
ve ruhumun sarfına akıttığın o hercai elzem zehir
keşke seni sadece sevmekle yetinseydim...
ToprağınSesi
.
5.0
100% (5)