Bu hafta Nur hanımda toplanmaya söz verdik,
Aysel, Nursel bir de ben erkenden bastık zile.
Eskiden her gidişte kapısında beklerdik.
Hemen açtı kapıyı Nur hanım güle güle.


Temizlenmiş toplanmış Nur hanımın pasağı,
Yüzlerinde tüketmiş makyaj malzemesini.
Göbek sarkmış aşağı, görünmüyor kasığı,
Çayları hazırlarken duyduk kapı sesini.


Kapıyı açtığımda karşımdaydı Neslihan,
Kapıdayken terliği arıyordu çantada.
Biz içeri girerken koşup geldi Kör Canan,
Evinde toplanmıştık bir önceki hafta da.


Yarım saat geçmeden geldiler birer birer,
Nur’un evi küçükmüş salona sığmaz olduk,
Evden yetme sanatçı şu bizim Topal Dilber,
O şarkıya başladı bir kaçımız saz olduk.


Dedikodu yapmadık, konuştuk şurdan burdan,
Ayşegül’ün kocası gazinodan dost tutmuş,
Emesende basılıp çok dayak yemiş Nurdan,
Emine’nin kocası pantolonu unutmuş.


Çocuklar dağıtırken Nur hanımın büfeyi,
Neşe’nin kızı cepten sevgiliyle konuştu,
Aysel düşüp incitti koskocaman küfeyi,
Topal Dilber durmadan Nur hanımla boğuştu.


Geldi pasta börekler, çayların bir hoş tadı,
Börekten yağ bulaştı Nur hanımın saçına.
Herkesin midesinde bir gariplik başladı,
Kireç sökücü dökmüş çaydanlığın içine.


Neyse ki, yüz on iki hazırda bekliyormuş,
Ambulanslar kapıya yığıldılar peş peşe.
Topal Dilber durmadan şarkılar söylüyormuş,
Ambulansla giderken sedyesinde pür neşe.



GÜLHUN ERTİLAV