1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1612
Okunma

Adım Ares
-Adımı ben koydum
Aile büyüklerim kendi aralarında çok kavga ettiler ama
Son sözü ben söyledim… Her yol ayrımda
Adım savaş tanrısı
Her sabah gri bir gökyüzüne uyanırım
Ve Kadetral’in çanları gibi büyük bir gürültüyle uğuldar kulaklarım
Akşamdan kalma gözlerim kan çanağı gibidir… Karıncalıdır görüntüm
Ayaküstü görülecek ne varsa görürüm
Doktorlar buna şifozreni desin, ben buna hayal gücüm diyorum…
Tek atın döndüğü bir atlıkarınca gibi döner hayat başımda
Postalımdaki çamurdan ay damlar
Yıldızlar kayar plastik bebek kundaklarına, ağladığımda
-Adım Ares
Sevmem çocukları…
Aldığım nefes bile tahriş eder boğazımı
O yüzden Votkayla yıkarım gırtlağımı
İntihara meyilli,
Kedine sürekli acı çektirmeyi alışkanlık haline getirmiş bir insanım
Hayatta kalma çabam, trajikomik filmler gibidir, çok gülerim kendime
Yalnız yaşarım, iki odalı bilinçsiz bir evde
Sarı duvarlarına astığım resimler konuşur benimle
-Tanrılar kördür…
-İyi, kötü, çirkin ne varsa hepsi sensin, her şey senden ibaret der…
İnsanlar ne kadar yalnız kalırsa o kadar uzağa gidermiş
-Yalan
Ben gidemedim hiç,
Şehirler yollarıyla birlikte bana geldi.
Yalnızlık böyledir işte
Kedinin, kendi kuyruğunu kovalaması gibi, yakalayamazsın kalabalığı
Baudelaire’in bahsettiği kötü tohumum
Histeri krizlerim yağmurla karışık yağan kar gibidir…
Yalancıyımdır, mumlarım hep yatsıya kadar yanar
Gecelerim hep bundan karanlıktır benim, tutamam dilimi
Adı Nicola
Bu adı da ben koydum
Terk edildiği evin verandasında
Yağan yağmurun altında buldum onu
Uzun, sarı, düz saçlarından süzülen karlar gibiydi teni, ıslak ve beyaz
Bir anime çizgisinden fırlamış gibi büyük parlak gözleriyle izlerdi hayatı
Pasaportsuz yaşar
Çığ olup düşer her daim şehrin sokaklarına
İşte en çokta o zamanlarda üşürdüm ceketsiz uyuduğum bankamatik kabinlerinde…
Herkese yetecek kadar kin birikmiştir içinde
Yasını tutacak kadar,
Nefessiz bırakacak kadar,
Hatta öldürecek kadar büyüktür
Tali yol insanıdır…
Ömrü anayoldan geçenlere yol vermekle geçer
Kısıtlar kendini kendi içinde,
Yaşama sırasını ertelemiştir…
Hayatına kaynak yapan erkekler yüzünden
Bir kaza anında ters dönen arabanın boşa döndüğü tekeri gibi…
Otobanda ezilen suçsuz kediler gibi…
Boşa geçmiş bir ömrü gizler kimliğinde…
Yağmur, tanrının kanıdır der.
Aralıksız yağan yağmurları sırf bu yüzden çok sever
Terk edildiği yerde, Z(k)anlı bir bıçak gibi durur
Ares ve Nicola
Yer altı insanları
Gündüzleri görünmeyen,
Geceleri yanmayan sokak lambaları
Sırları ölümüyle açıklanacak arka fon insanları
Düzensiz mutlu olan, düzene karşı duramayan
Hayat boyları kısa, cüce insanlar
Babalarıyla kavgalı
Yaşadıkları hayatları terk etmeyi göze alamayan
Korkak ve hain insanlar
Neden sorusu soramayan, düz çizgi insanları
Hiçsizliği meslek edinmiş
Hep olayım derken hiç edilmiş hayat sanatı üstatları
Onlar ki acıdan beslenen insanlar
Mutsuzluktur onları yaşatan
Hayata bağlayan
Kamçılayan, mücadele isteğini arttıran
Pçliği sevdiren, âşık eden, nefret ettiren, güldüren, ağlatan
Hepsi hepsi acıyla erir yüzlerine düşen mutlulukla…
Geceleri her doğuma müsaittir
Her evrime gebedir. Düşünce tiratları
Küfrün ibadet sayıldığı
Sayısız duygu cinayetlerinin işlendiği
Arka sokak insanları
Kimsenin farkına varmadığı
Her bktan korkan sokak köpekleri
Sokak çocukları
Saçlarında yıldız saklayan
Tanrının elleri, Ares ve Nicola
01/03/010