’’konuş benimle ....
birer birer firar ediyorsun ruhumdan ben hiç oluyorum ...
konuş benimle
hiçliklerimde bile herşey oluyorsun ...’’
....................................................................................
kırık cümlelerin bütünlenmiş hikayesi ....
gecenin en derin kimsesizliğinden yansıyanlar ....


sayıklamaların içinde
uyanıyorum ;
kaçağa düşen uykumun
soluğuna ihtiyacı var ...
yoksunum

geceyi soluyorum içime
uykudan kaçtığım zamanlar
berduş olmuş zamanın
hapis ettiği yerdeyim ...
henüz bağlılığını yitirmediğim tek şey ,
casus olmuş belleğimin ,bana oynadığı oyunlar ...
bir filmin parçalanmış sahneleri ;
belki ve pekilerin içinde ...

süzülürken gece
şahidi olmayacak yaşama
aşk kabulu en zor günahtı belkide ...
yaşanmışlıklarımda ....

sen ;gecenin en derinlerinde
söndürürken
içinden taşan sevgisizliğini
ben bir serseriyim
tüm profesyonelliğimde ....
hiçkimseyim ....


içinde,
tutkuları barındıran savaşımsın
yetime düşen aşklarınının etrafından
sana hayat olarak bakmaktı
aşk ;

yüreğimde
kor olan sen
avuçlarının içinde
bir piçe dönerken bu sevgi
bir kuyuya hapset beni
mümkün kılınmış aşk-ı memnu’ sun
sen başlattığın gibi katili ol bu hikayenin

tenini tenimden sökerken
yaralarım kaynamayacak
tüm sunduğum ibadetlerim
beyhude
sevmek ;
seni sevmek ibadet değilmiş
kadın ;

bir nar ağacı gölgesinde ;
kırmızıya boyalı tişörtün
dudaklarının kenarında damlıyor
nar kırmızısı kelimelerin ...
seni senle bırakıyorum
yırtılmış tişörtünden
dökülüyor yaşanmışlıklar ;
düşüyorsun
gecelerimden...

geceler boyu gülüşmemiz
geceler boyu sevişmemizi
rehin bırakırken
sınırları olmayan bir ülkeye
benim bir kimliğim yoktu
aşk tı mahkum olan


sen hiçkimsenin gülü;
saçılan
gayrimeşru bir aşkta
var olacağım
her satırında bana vuracaksın pişmanlıklarını ;

aşkı bir dayatmaya basamak ederken
piç olmuş aşk var
ruhunun kıyısında sıyrılırken
içinde büyüt
büyütebilirsen piçini

uğurlar ola