2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1114
Okunma

ola ki yüzüme bakmaz diye
geceye sarılan matemin
karanlık örtüsü ve dilimin susunca
suskunluğuna kurban ettiği
kelimeler artık senin
ben suya söyledim o sana söylesin
kirpiklerime bastırıp
uyuttuğum yıldız çobanları için
seherde ağulanmış güller
nazenin birer mısradır
halka halka ben çürürüm
onlar nar içinde büyür
hasat günüdür şu iklim
üşüyen gün avluda donan gece
bana yeniden gelen eski
açık kapalı tek ezberim
sevi günü hayat ölüm günü sevi
cancağızım ayrılık
sonra sonsuzluktan habersiz
dönmesi beklenenler
gelir kilidi anahtarına hasret
kapılardan girerler içeri
taş üstünde taş kalmaz
yıkılır kaide sütun
gözlerinde irileşen bebeler
ışığı süzen vitray
can içinden can çıkaran cam
suya düşürdüğün gerdanlık
benim şirin sevgilim
en büyük sanatkar
ölü doğurmuşsun ne fayda
her yeni gün zulmetin
suya işlediği iki renkli gergef
ebruli didarına karşı
nay-ı ruhun sesidir hayal
la ilahe illallah
5.0
100% (6)