1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
995
Okunma

içinde ben saklı iki kelam etsen
güneşe denize ve zeytine
serkeş gecelere küsmüş çocuklar için
sırrını ele vermezsin bilirim
ikimiz o koyda seni denize verdik
büyülü avlularda ağlayan nur
gelir gider bir sarhoş gibi beni bulur
aksi kader yılgın ömür küs talih
sanmıyorum ellerini unuturum
kaybettiğim hayallerimden sonra
ada karası şişeler şişe üstüne kırılır
ölürüm ekşitme yüzünü ne olur
bahçelerden bülbül sesi
gün ışığından kömür isi toplayan
eski ağır bakır kokulu şehir
dili tutuklu dişi tutuklu bir tek
sana eyvallahım var diyen
dağ kırlangıçlarını gözleyen bulutlar
gök yüzünüzü biraz daha açın
ha düştüm ha düşeceğim
aşkın aklını baştan alan uyku
budur her cehennemin bende bekçisi
gözlerin göç verdiren med cezir
suya tuza uykuya der ki uyanın
hayatın acı suyunu içmeden dökün
bütün gün duasında vaka kuşkulu
sahibini vurun bu şehrin hadi
ikimizin de bahçe kapısında ölsün
köpek öldürenlerin gönlü
ömrümün cezasını ben verdim
kaçakçı düşkün ya da ölümlü
biri birinden vefasız ne varsa defolsun
bu yollar gülsümün dudakları
her öpücük duvağında kayıp bir rüzgar
her tohum ayrılığa dökülen yüzün
göz kapaklarımdan kalkan
cüceler arşa gider sen nasıl uğrusun
usul usul gelmeyi bilmezsin
saçlarında kırk beyaz gümüş öldüren
kırk haramiden betersin aşk
5.0
100% (3)