12
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1291
Okunma

hayal mahallemizin
sayfaları kırık dökük
hiçbir kapı aralığının anlamını
noktalamadan
öğleye doğru şarkılarımız olurdu
hani kusursuz
çocuğumuzun güzelliğine
hani bahçemiz şahit olurdu
ismini unuttuğumuz çok şey yoktu
popülerdi yaşamak
sevmenin başı da sonu da
güz türkülerine aldanmazdı
bu kitaptaki ben değilim
gözümün önünden gitmeyen
durulmamış birbirimizi kırdığımız
hatırlayamıyorum gelişini
gittiğinle yaralandım
ama
hani yüreğimin söküğünü onaracak
son isteğime nazlanacak
geçmiş birlikteliğimizin
kuytusu
mazi şöminemize kar tanesi olacak
aşk bahanesi
bilmem
kaçıncı sayfasında şımarmış isteklerimiz
caddeleri severdim
yokluğun yoktu
yoksunluğum;
şans eseri aradığın yapraklanış zamanı
ben olabilirdim
en çok saat 11’de sevdiğin salebin sıcaklığında
ama
ben bu kitapta olamazdım bir türlü
gerçeğimdi sözcükler
hayallerine uğrayamazdım
ilk cümlesinde biten
bir kahkaha vardı
kapağından yaralanmış
kan sızmış sayfalarına
anlatamamak yiyip bitirmiş sonrasızlıklarını
şiire uzak öyküye yabancı yılmamaktı
ellerimin normalleşmesi için
düş kapılarından kurtulmaktı
tüm mücadelem
çıkmak bu kitabın resimli sayfalarından
yalansızlığına kavuşmaktı
belki yavanlaşırdın
yalın olman yeterliydi
unutmayı
unutmak başım gözüm üstüne
evimizin üstünde otururdun
sokağa dargın perdeleri
yalnız bana açardın
sen açardın
çocuk yaşta ayrılık oyuncağımız olurdu
sobanın üstünde
portakal ve elma kabukları ateşle sevişmek çağındaydı
mevsimler eksiksiz
gözlerin yalnız öpmek için kapanmalıydı
kitaplığımda tozlanan hayallerin ciltleriydin
seni özenle çıkarırdım
düş satırlarımdan
ilk ve son sayfalar bırakırdı
kan revan içinde
kendilerini imlasız bir boşluğa
gerçeğinde imkansızdım
hayal kitabındaysa düş ötesi
ellerinde tuttuğun kitabı
hayallerimle biz doldurduk
yüreğimin mürekkebine daldırdığım parmaklarımla
sana dokunduğum parmaklarımla
imzaladım ilk sayfasını ömrümün
seni düşünmemeye yabancı ömrüm cancağızım.
gordion
02/02/2011
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)