yazgısı yol üzerine yazılmış cancağızım.
aşkı aramak farz olmuştur gönüllere
her şey aşkla karışmış
Kız Kulesi ;
tutku kandilini parlatmış bu gece
iki dudağındaki arasındaki
sır kapıları yavaşça aralanıyor
sözlerin musikileşmekte gitgide
ruhumu okşuyor
sesin,
karları erimiş dağlardan akan billur pınar edasında
aşka geldim.
vuslat ateşi yaklaşıyor
harareti,
şehrin dört bir yanını sarmakta................

Boğaz ;
büyük bir sevinçle
mavi halının altında ışık gösterimi sunmakta...........

Ey vuslat ateşi!
ısıt Marmarayı.
yak artık hicranı
ateşinin içindeki nar-ı aşıkları gör.
acıdan kavrulmuş kelimeleri
atıyorum dipsiz bir kuyuya
özlemin
ruhuma işlediği kozayı yırtıyorum ..................

hicran;
ateş kelimelerimin kibirli oyuncusu.
aşkı bir türlü okumayan kör ruh.................

ruhum;
çocuksu hareketlerde
kalbimin atış sesleri
odanın içinde yankılanıyor.
kalemim;
gurbet yaşayan kelimelere gebe.................

Kapına geldim
ben olmaktan vazgeçtim.
Sen olmaya geldim vefalım...................
01/02/2011
gordion