kapkaranlık bulutlarla
sarılmış dört bir yanım
sensizligin esaretindeyim
annesiz kalmış çocuk misali
dumanı tütmeyen bir ev timsali
bense sana hasretim
prangalar ellerimde.

kurumuş göz pınarlarım
akmıyor çöle dönmüş
sensizligin gölgesi
adım adım peşimde
hergün daha da büyümekte
ardımda sisli bir perde
nerdesin canözüm nerde?

yudum yudum içiyorum
aşkın acı demini
inan nasıl özledim
sevda kokan gözlerini
vurgun yemiş yüregim
kara kışlara inat
alev alev yanmakta
ben limasız bir gemi
dert okyanusunda
kırık dökük biçare
yüküm elem, gözyaşı
sana dogru sevdigim
hüzünle yol almakta.

dogmuyor güneşim sensiz
açmıyor umut çiçekleri
sevdasız kurak topraklarda
gel boranlara kışlara ,
uzun uzun bitmez yolllara,
sensiz geçmeyen zamana inat.
nasıl sana git diyemedimse
dönmeni bekliyorsam
senin ismin gizliyse
söylenmemiş sözlerimde
yine bekliyorum seni
yüregim ellerimde...