karanlık soyunurken güne şehrin yıkık kalıntılarından kaçışır gölgeler dengesini kaybeden bedenimden her yol bir bilinmeze uzanır titreyen dizlerimde beton ağırlığı gece yanığı gözlerimde çarpışan yıldızlar
bu şehr-i diyarın yüreği katı bağrı taş anne ! kırış kırış yüzünde, ihanetin çizgileri her kaldırım taşının altında akrep çıyan her sokağın başında ürkütücü telaş bu şehir buzdan bir kale ! ve üşüyen ruhumda binlerce kırlangıç çığlığı
....
ne yana baksam yaşayan ölüler nereye kaçsam yalnızlık bir elimde ışık bir elimde umut derinlere dalmış semazenler gibi dönüyorum boşluklarda…
yağmur damlacıklarını hapsetmiş puslu bir cama benziyor gökyüzü sahi toprak nasıl kokardı ? nasıldı badem çiçekleri çoktan unuttum anne menekşeler ne renkti ?
güneşin gözleri kurşunlanmış kolları budanmış körebe oyununa alışmış çocuklar yürek kanlarını içen yarasaları güvercin nefesi sanıyorlar onlar yetim günlerin kayıp toprakların öksüzü anne
ruhumda yenilgiyi kabul etmeyen özgür bir tohum var dallanıp budaklandıkça sığmaz benliğime az kaldı koptu kopacak kıyamet ! ya şehir ölmeli ya ben ! ya da güneş yeniden doğmalı !
savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…
Şiirime güzel sesiyle ve muhteşem yorumuyla can katan Sevgili Arkadaşım BENSENO’ya ve güzel yüreğine sonsuz teşekkürler ederim..Her daim Sevgilerimle..Saygılar........
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Anne ile söyleşi,dertleşme...Kimi zaman bezginlik nidalarının ayyuka çıktığı serzenişler,kimi zaman da,umut ve mücadeleci ruhun sergilendiği bir diyalog...Ve yine baştan sona,özgün ifadelerle şiirsel bir şölen..Kaçırılmaması gereken,tekrar tekrar okunması gereken...
Hangimiz,etrafımızdaki olup biteni gözlemlemeyiz ki? Hangimiz,yılgın ve karamsar bir boyutta ve korkarak izlemeyiz ki,yaşanılan olumsuzlukları? Ve hangimiz,zaman zaman yenik düşmeyiz,acımasızca yaşamın getirdikleri ve götürdüklerine? İşte yine bu anlarda yazıldığını düşündüğüm bir anlatım..Bazen yenik düşülür gibi duran dizeler,bazen de kararlılıkla üzerine gidilen,dimdik ayakta kalınacağını anlatan dizeler karışımı bir şiir..Belli ki,bir düşünce karışıklığı ve telaşı var..
"bu şehr-i diyarın yüreği katı bağrı taş anne ! kırış kırış yüzünde, ihanetin çizgileri her kaldırım taşının altında akrep çıyan her sokağın başında ürkütücü telaş bu şehir buzdan bir kale ! ve üşüyen ruhumda binlerce kırlangıç çığlığı"
Bu kıta,giriş sonrası gelişim başlangıcında,ilk bezginlik ifadeleri..Çok ama çok güzel bir dille,edinilen izlenim ve bulunulan konumu simgelemekte..İhanet,tek kelime ile de olsa,şiirin ana hattını belirleyen bir yapıda duruyor şiirde...
"ne yana baksam yaşayan ölüler nereye kaçsam yalnızlık bir elimde ışık bir elimde umut derinlere dalmış semazenler gibi dönüyorum boşluklarda…"
Bu kıta biraz daha farklı ve mücadeleci bir ruhun izlerinin ilk emarelerinin simgelenişi..Önce devam eden bezginlik,ama sonrası ışık ve umut ile bir arayış,öznesel olarak algılanabileceği gibi,toplumsal olarak da düşünülebilecek dizeler...Sonraki iki kıtada da bezginlik devam ediyor,isyan evrene,isyaninsanlığa,isyan kendine..Bu oluşumda birey olarak yaptığını düşündüğü katkıya belki..İsyan hepsine,böyle olmamalıydi diye haykırarak adeta...
"ruhumda yenilgiyi kabul etmeyen özgür bir tohum var dallanıp budaklandıkça sığmaz benliğime az kaldı koptu kopacak kıyamet ! ya şehir ölmeli ya ben ! ya da güneş yeniden doğmalı !"
Bu dizede isyan doruklarda..Öyle ki,artık ya şehir ölmeli bitmelidir bu olumsuzluklar,ya da kendi ölmeli,solumamalıdır bu sarı hüzün kokan havayı..Ama öncesinde,ilk iki dize,yine savaşçı bir kişiliğin göstergesi olarak,önce benliğinde dallanan bir tohumdan söz ediyor ki,bu da isyan noktasında olunsa da,bu düzenin ve olumsuzlukların kendisi ve kendisi gibi düşünen insanlarla birlikte değiştirilebilineceğine vurgu yapan,güçlü bir betimleme...
"savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…"
Ve güçlü bir final..En önemli dize,yine kendisinin gücünü smgeleyen,yine biraz ötesel düşündüğümüzde,kendi nezdinde evrensel bir yaklaşımla,belki de mesaj veren bir içerikle,ikinci dize,bence şiire damga vuran bir dize..Ulu bir çınarın köküyüm,savrulmam yapraklar gibi derken,o gücü bastıra bastıra hissettirmekte..Ve ben senin bildiğin gibiyim,rüzgarın kızıyım finali,mükemmel...
Kısaca baştan sona,bazı ikilemler sürecinde gelişen şiire noktayı final koyuyor..Belli ki,yorgunluk,bezginlik sebebi olan bir düşünce karmaşasında,finalle nokta net bir şekilde konuyor..Son derece kararlı ve kesin bir eda ile..
Genelde yoruma bakmam,şiiri yorumlarım ama,burada şiir yorumu için de birşeyler söylemek isterim..Aslolan her ne kadar şiirse de,şiirin güzel yorumlanmasının ,o şiire bir kat daha bir ivme kazandırdığı şüphe götürmez..Yorumcu arkadaşta,şiiri fevkalade yorumlamış..Ses tonu bir kere mükemmel..Ama,gördüğüm bir iki yanlışı söylemek isterim..Tabii bana göre..Şiirin temposu ve aheki açısından,şiirin hani bir solukta yorumlanması olmayacaksa da,şiirde çok sık yapılan tekrar ve geri dönüşler,şiire biraz tempo kaybettirmiş gibi..Vurgu amacı ile o şekilde okunduğunu tahmin etmekle beraber,şiire bana göre o anlamda bir katkı yapmamış...Ve,şiir ile,okuma arasında,beş altı yerde farklı kelimeler kullanılmakta..Bu da,okuyucuda biraz şaşkınlık yaratıyor kanımca...
Gönülden kutlarım Ayşe hanım,harikulade bir şiir olmuş..Kaleminize ve duygularınıza şükran..Sevgi ve saygımla...
önce çok ama çok teşekkür etmeliyim İlhan bey büyük bir zaman ve emek isteyen bu yoruma...şiire verdiğiniz değer ne büyük mutluluk benim için....hissettiklerimle yazabildiğim dizelerde anlatmaya çalıştığım karışık ruh halinin sizin yaptığınız..yorumla birebir uyuşması.. ( bir sonra ki şiirde ki yorumda da aynısı anlatmak istediklerimle..ruhumun o andaki çırpınışlarıyla yorumun bu kadar örtüşmesi...) benim için hayret verici...sizin çok iyi bir yorumcu çok iyi gözlemci olduğunuzu düşünüyorum aynı zamanda..
"Önce devam eden bezginlik,ama sonrası ışık ve umut ile bir arayış,öznesel olarak algılanabileceği gibi,toplumsal olarak da düşünülebilecek dizeler...Sonraki iki kıtada da bezginlik devam ediyor,isyan evrene,isyaninsanlığa,isyan kendine..Bu oluşumda birey olarak yaptığını düşündüğü katkıya belki..İsyan hepsine,böyle olmamalıydi diye haykırarak adeta"
bu bölümde anlattığınız gibi isyan herşeye evrene insanlığa kendime, bireysel ihanetlere ,toplumsal olanlara ...gün geçtikçe tükenen tüm güzellikler...manen yaşanan yıkımlar kaybedilen değerler.. bazı güçlerin insanlığı birtakım çıkarlar için harcaması..bu öyle garip bir durum ki..bu birey olarak da çok görülen yaşanan,aynı zamanda toplumsal olarakta..işte bunların getirdiği bıraktığı ruhumuzda gönlümüzde ki tortular..bazen isyankarlıkla bazen suçlulukla..bazen bezginlikle..dışa vuruyor..keşke diyor insan keşke..ya bir çözüm olsa..yada bunları görmek yerine ölüm olsa..ama insanın ruhunda öyle korkunç bir öyle büyük bir umut ışığı var ki..yaşam o ışığın etrafında yeniden yeniden şekillenirken..bir şekilde tekrar dört elle yapışıyor hayata....bence şiirde..bu umut ışıklarından biri..dilerim tüm yazan kalemlerin umut ışığı hiç sönmez....yazdığınız yorumdan tekrar etkilenip uzun uzun yazdım beni affedin..sizi sayfamda görmek ve yorumlarınız..benim için onurdur..şiirin yorumu için beğeninize gelince ben ve arkadaşım adına... çok teşekkür ederim..arkdaşımda yorumu okuyup dikkate alacaktır zaten..bu değerli ve kıymetli yorumlarınıza..tekrar sonsuz teşekkürler..her daim..saygım..sevgimle..
önce çok ama çok teşekkür etmeliyim İlhan bey büyük bir zaman ve emek isteyen bu yoruma...şiire verdiğiniz değer ne büyük mutluluk benim için....hissettiklerimle yazabildiğim dizelerde anlatmaya çalıştığım karışık ruh halinin sizin yaptığınız..yorumla birebir uyuşması.. ( bir sonra ki şiirde ki yorumda da aynısı anlatmak istediklerimle..ruhumun o andaki çırpınışlarıyla yorumun bu kadar örtüşmesi...) benim için hayret verici...sizin çok iyi bir yorumcu çok iyi gözlemci olduğunuzu düşünüyorum aynı zamanda..
"Önce devam eden bezginlik,ama sonrası ışık ve umut ile bir arayış,öznesel olarak algılanabileceği gibi,toplumsal olarak da düşünülebilecek dizeler...Sonraki iki kıtada da bezginlik devam ediyor,isyan evrene,isyaninsanlığa,isyan kendine..Bu oluşumda birey olarak yaptığını düşündüğü katkıya belki..İsyan hepsine,böyle olmamalıydi diye haykırarak adeta"
bu bölümde anlattığınız gibi isyan herşeye evrene insanlığa kendime, bireysel ihanetlere ,toplumsal olanlara ...gün geçtikçe tükenen tüm güzellikler...manen yaşanan yıkımlar kaybedilen değerler.. bazı güçlerin insanlığı birtakım çıkarlar için harcaması..bu öyle garip bir durum ki..bu birey olarak da çok görülen yaşanan,aynı zamanda toplumsal olarakta..işte bunların getirdiği bıraktığı ruhumuzda gönlümüzde ki tortular..bazen isyankarlıkla bazen suçlulukla..bazen bezginlikle..dışa vuruyor..keşke diyor insan keşke..ya bir çözüm olsa..yada bunları görmek yerine ölüm olsa..ama insanın ruhunda öyle korkunç bir öyle büyük bir umut ışığı var ki..yaşam o ışığın etrafında yeniden yeniden şekillenirken..bir şekilde tekrar dört elle yapışıyor hayata....bence şiirde..bu umut ışıklarından biri..dilerim tüm yazan kalemlerin umut ışığı hiç sönmez....yazdığınız yorumdan tekrar etkilenip uzun uzun yazdım beni affedin..sizi sayfamda görmek ve yorumlarınız..benim için onurdur..şiirin yorumu için beğeninize gelince ben ve arkadaşım adına... çok teşekkür ederim..arkdaşımda yorumu okuyup dikkate alacaktır zaten..bu değerli ve kıymetli yorumlarınıza..tekrar sonsuz teşekkürler..her daim..saygım..sevgimle..
savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…
Kutlarım yazan kalemi ve yüreği. Ellerinize sağlık şair arkadaşım. Beğenerek okudum. Saygılar...
Çok güzel İnsanın içinde ördüğü kale bazen uzaklaştırır insanı herşeyden. Yalnızlık kalesidir o. Çoğu zaman ihtiyacımızdır , çünkü maskeli yüzler o kadar çok ki. Şehri şehir yapan taş binaları ya da doğası kadar insanlarıdır da
Ama şu da bir gerçek ki
Kaf Dağı yok ki ardında olsun aradığımız beklentilerimiz
yağmur damlacıklarını hapsetmiş puslu bir cama benziyor gökyüzü sahi toprak nasıl kokardı ? nasıldı badem çiçekleri çoktan unuttum anne menekşeler ne renkti ?
ruhumda yenilgiyi kabul etmeyen özgür bir tohum var dallanıp budaklandıkça sığmaz benliğime az kaldı koptu kopacak kıyamet ! ya şehir ölmeli ya ben ! ya da güneş yeniden doğmalı !
savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…
Özünü kaybeden insan nereye gideceğini ,yönünü şaşırır.siz yine bildiğiniz rüzgârın kızı kalın sevgili şairem zaman değişsede! tebrik ediyorum yine mükemmelsiniz.daimi başarı dileklerimle selam sevgiler.
savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…
her zamanki gibi harika dizeler yüreğine sağlık dost...
nasıl güzel mısralardır bunlar bam teline basan...
sevgili şairem.. yine muhteşem olmuş.. benim bugün hayyam günüm galiba cevabım böyle...
Ne yazık, pişmiş ekmek çiğlerin elinde; Ne yazık, çeşmeler cimrilerin elinde. O canım Türk güzeli kömür gözleriyle, Çaylakların, uğruların, eğrilerin elinde.
bu şehr-i diyarın yüreği katı bağrı taş anne ! kırış kırış yüzünde, ihanetin çizgileri her kaldırım taşının altında akrep çıyan her sokağın başında ürkütücü telaş bu şehir buzdan bir kale ! ve üşüyen ruhumda binlerce kırlangıç çığlığı
Emeğimizin ,sevdamızın sıcaklığında ısınmayı ve ısıtmayı beklerken açlığın,doymazlığın açtıgı gözyaşı kapıları oldu şehirler ve zaman içinde yaşadığımız, yaşamak zorunda kaldığımız kirlilikle daha çok kirlendi şehirler işte bu yüzden özlemle harmanladığımız düşlerde daha da büyüttük içimizdeki isyan yangınlarını tutunup sevdalarımıza ve köklerimize..
Yaşanılan olumsuzluklara karşı sorgularda hüznün agıta dönüşmesinde yogun bir duygu akışıydı dizeler... Tebrik ederim sevgili şair Emeğine Yüreğine Sevdana sağlık Dostlukla....
Şiirin üzerimde bıraktığı etkiyi yorum yapmakla anlatmak zor olacak.Çünkü edebiyatta değerli şairlerin şiirlerinin sayfasındada aynı şekildeyim.Alkışlamak düşer bu durumda.Zaman buldukça okuyacağım tüm şiirlerinizi şairem.
ruhumda yenilgiyi kabul etmeyen özgür bir tohum var dallanıp budaklandıkça sığmaz benliğime az kaldı koptu kopacak kıyamet ! ya şehir ölmeli ya ben ! ya da güneş yeniden doğmalı !
savrulan yaprak değil ulu bir çınarın köküyüm yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak ! ben yine bildiğin rüzgârın kızıyım anne…
TEBRIKLER EFENDIM TEK KELIME HARIKA BIR SIIRDI EMEGINE YÜREGINE SAGLIK SAYGILAR SEVGILER SLM;LAR..
yine bildiğim masalları anlat uçuşan saçlarıma kelebek gözlerimin rengine şimşek mavisi çak !
Özlemlerimizi gerçekleştiremesek te bir süre, içimizdeki "ben" ölmez...İdeallerimizi yaşayamazsak usul usul tükeniriz...Yüreğinize sağlık tebriklerimle efendim...Entellektüel.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.