10
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1722
Okunma

Yürü git adam
devirdiğin çamların üzerinden uzaklaştır kendini
devasa bedeninde küçücük bir yüreği nasıl tükettiğini
anlat onlara
aşk bilmez dudaklarında, sevişmeleri telef eden sürgitlerini
ve
sevgi kesen ellerinden
kızılcık lekeli yağmurlar bıraktığın kaldırımlara sererek cesedimi
etimden bir parça daha koparıp
git..
başladığın o mazlum noktada debelen artık
seçtiğin yolda ıslah ol
ardımca bıraktığın es’lerde biriktir yüzlerce
İzmarit izlerimi
Anımsatır mı sana bilmem
ay ışığında gözünü göğe devirdiğin an
bir kaç yıldız kıpırtısına benzeyen
gözlerimin
yeşili çok, kahvesi az harelerini
Ve şimdi
vapur düdüğü duyulmaz şehirlere vur artık kendini
hatta deniz kokusunu sil hafsalandan
unuttuklarına ilave et teninde uyuttuğun bedenimi
çiçek isimsiz kadınlarla yat
Beni boşver
özlemek asli sebebim olsun
heba et bana ait ne varsa töhmet altında
tabiatım değil, ihanet etmek etime kemiğime
söz yanılgısı bu inkar tümcelerim
belki de
gölge oyununda danseden yalancı bir siluetim
killi bir tebessümde ertelerim onca düşleneni
ve arşive kaldırırım
canlı canlı yüreğime abanan sevgini
Sonrasında …
Sen diye bir özne kalmaz iç döküşlerimde
yeni bir günceye başlar kalemim
son zarımı atarım/altı altı
kale kapılarımdan sokmam
eşkalini
sallanırım incecik bir ipte
Çiğdem PARLAYÜKSEL
5.0
100% (9)