6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1812
Okunma

Sen miydin, uçsuz bucaksız gemilere yelken açan
dudaklarında firuze bir ıslık
huysuz bir maviden süzülüp geliyorsun
kırağı düştü akşamların
hüzzam bir makam içindeyim,
bir piyano yaralıyor gövdemi;
dökülür nağmeler ağıtlardan
birden sen gelirsin aklıma,
bir şamar gibi olur saçlarında sokaklar.
Köşedeki evin,
duvarlarına yapıştırılmış yırtık bir resim
hangi göz hangi yüz Mona lisa
hadi çekil şimdi, kıyılarımdan
döndüğün sahillere yakışmıyor sensizlik
titriyorsun üşüdün mü? bakışların yalan söylüyor
hadi gel,
sen beni gökyüzüne çiz, ben seni Akdeniz’e
aman derim sessiz ol, Ege duymasın.
Çok oldu... budanmış bir adak ağacıyım
çiçek açmayı çoktan... unutum
kar yağdı üstüme, ayazlara tutundum
heyyy diyorum, bir nisan sabahında
yağmur bulutları ha geldi, ha gelecek
yedi yaz yedi güz geçtim divanından
ne ettiysem, terketmedi sevdan beni.
Yalnız seni sevdim/ dilimde son duamdın
hep derin sular da yüzdüm
tuzaklarım da, yüzgeçlerim de oldu
heyy benim içimde sönmeyen, kor alevim
git, yolun açık olsun
sen beni düşünme, bundan böyle
senin olduğun kentler de,
ben hiç görünmeyeceğim.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
9.1.2011
Saat:19.10
5.0
100% (8)