0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4280
Okunma

" hafifçe kıyıya vururken yüreğim
kulak kabartmalısın
duyabilmek için sesini sensizliğimin..."
güneşi batırıyorum yokluğuna ...
bir kaç martı eşlik ediyor
gün batımına ve bana
haleleri halka halka uzaklaşıyor
sudaki ayak izlerinin
kıyıya varamadan kayboluyorlar
akşam yorgunu takanın
motorunun sesi
teslim aldığı gibi
teslim ediyor ortama sessizliği
uzaklaşıyor
tıpkı yaklaştığı gibi
yavaşça kayboluyor
tıpkı
senin gibi
kendimle kalıyorum...
düşünüyorum da ...
bütün gürültü patırtının nedeni
aslında bir korkudan geliyormuş
seni kaybetme korkusu.
denizi bulandırıyor
en ufak rüzgarda bile
fırtınalar çıkartıyormuş
bu seni kaybetme korkusu
şu gelen taka gibi...
biliyor musun?
korkmuyorum artık...
en sert lodoslar bile
dalgalandırmayacak bu denizi
koskoca gemilerde
biliyorum...
belki de
seni kaybetmekten ilk defa korkmuyorum
sessizliğime ve sensizliğime alışıyorum ...
özlemiyor muyum?
tabii ki özlüyorum...
fakat
zamansız bitmeyecek dalgaları düşündükçe
özlemim doygunluğa dönüşüyor...
hatırlıyorum da
beraberken bizi
kahkahalarımızı
dalıp gidiyorum.
geldikleri gibi
giderek kayboluyor
anılarda sanırım zamanla
şu gelen taka gibi...
seni hep
gülerken hatırlıyorum
siluetin öylece kazınmış işte
sebebini bilmiyorum...
bir de
uyurken
ne kadar masumdun sen
küçücük kız çocukları gibi...
hep saçlarını okşardım
sessizce
uyandırmadan.
bazen hissederdin
uykunda gülümserdin
sonra gözlerini açardın
yavaş yavaş...
keşke hep uyusaydın
hiç uyanmasaydın...
boşver...
bu satırları sana
eski bir sevgilinin
benliğindeki görüntüsünü
sonsuza kadar hatırlatması için
yazmadım...
ilk defa huzurluyum.
rahatım.
seni düşünmüyorum...
ah şu taka ...
sessizce geldi
bilmediğim sulardan
yaklaştıkça büyüdü gözümde
gürültüye boğdu gün batımını
denizi dalgalandırdı
halelerini yok etti martıların
güneşin ışıklarını yüklendi
uzaklaştıkça küçüldü
sessizliğe doğru
deniz duruldu
ve
kayboldu güneş´in son Işığını yüklenirken
martılarla birlikte...
rüzgarsız bir yaz akşamı denizi kadar sessiz ve duruyum...
hafifçe kıyıya vururken yüreğim,
kulak kabartmalısın duyabilmek için sesini sensizliğimin...
hafifçe rüzgar başladı.
bir ürperti.
deniz sesi
çakılları geri alırken dalgalar
kadehimi senin için kaldırıyorum
ay doğarken geceme
sensiz ilk akşamda
sigaramdan derin bir nefes çekiyorum
biliyor musun
seni artık hiç hatırlamıyorum...
aksu...