0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
974
Okunma
başını göğsüme yasladığında gecikmiştik
eskimiştik göğsümle sen arasında yıpranan zaman gibi
çünkü yaşananların bizde bir toplamı vardı artık
bir ismi de vardı üstelik
sırtında durduğumuz akrep arsız bir takatle ilerlerken,
birimizin o sırttan kayıp
o toplamın içinde kaybolması
yani umurumuzda duran o en siyah ihtimal
güzel olacak diye avunduğumuz muammaya akarken
-yalnızlıktan korkuyorsun
-korktuğum bir gün yalnız kalamaman ve beni
-nasıl unutacağım seni
-nasıl unutamayacağını düşün
nasıl hatırlayacağını
istersen bu geceyi kendinle götür
bir kaç oksijen deliği
birkaç kan yolu aç renginde
-yani ömrüm hep kanamakla mı geçecek.
-giden sensin,unutma
akrebin sırtında
kanayan bir duruşun olsun diye
ıslatmadım göğsümde çatlayan dudaklarını
düşlerimi gecenin renginden tek-tek söküp
uyudum
uyandığımda hala sen
ve gece
ben bir kaç şarkı mırıldandım kulağına
bir kaç sigara içtim
boş şeyler konuştum durmaksızın
ağır şiirler
ağır hüzünler okudum
ben
sen uyurken
.
.
.
.
.
geceyi alıp gittim
5.0
100% (3)