KURT PUSLU HAVAYI SEVER
Alkolü adalete karıştırıp içirdiler,
Sarhoş beyinleri başımıza geçirdiler, Sen hakkı ayağa kaldırmak için çalış, Kayığını delerek, seni yere batırdılar. Dünyayı zulüm batağında yüzdürüp durdular, Masum insanları en derin yerinden vurdular, Senin adına, her türlü hain tuzaklar kurdular, Seni, sinsice ekvatorun etrafına yuvarladılar… Perdenin arkasındaki renkler karmaşıktır, Entrika, düzenbazlık ve ihanet barışıktır. Senin inancın batmakta zalimin gözüne, Sen, ne dersen de inanmıyorlar sözüne… Senin adına kararlar alınılır, verilir, Yatman için altına, bir çul serilir. Evin yoktur, sokaklar dostun olur, Sıcak yuvan seninle uzaktan avunur. Namaz kılıp oruç tutuyorsun diye fişlerler, Sermaye piyasasında da acımadan dişlerler. Yalnız kaldın, ağladın, karnını dizlerine çektin, Onurunla yaşadığın için derdini kalbine ektin. Sorgusuz, sualsiz seni gemiden attılar, Sana savunma hakkı dahi tanımadılar. Adalet, hak, kardeşlik buharlaştı göklere, Gözyaşı olup dökülerek aktı gönüllere… Başörtün, tesettürün batar gözlerine, Tuttuğun oruç, kazınır defterlerine. Kurban kesmen, katil yapar gözlerinde, Düzenbazlıklar, yuvarlanır sözlerinde. Soru sorman yasaktır, düşünce ufkunda, Ufuklarsa; sis ve pusla kaplıdır hayatında, Hakikatlere ulaşmak sabır, çile gerektirir, İman ile amel Müslüman olmanı gerektirir. Kurt puslu havayı sever ve biriktirir kinini sana. Seni tuzağa çekmek için türlü hileler kurar sana. Sen; bir an yalan ve tuzaklara kanarsan eğer, Kendini kurdun iliklerinde bulursun bihaber… 08.01.2011 Akdağmadeni |