Baykuş sesleri tırmalıyor hayatımı,
Çığlıklarım yırtıyor geceyi,
Çok uzaklarda derinlerde bir sızı,
Gürültüyle, toprağı yarıyor,
Bir sarsıntı yükseliyor ufuklara,
Kuşlar çığlıkta, kaçışıyor,
Havada koyu siyah matem,
Bir haber bekleniyor, kulaklar çınlamada,
Zemin sallanıyor, püsküren volkan,
Bir tufan etekleri ıslanmış spil’in,
Lavları sarıyor vezüv’ün,
Kaplıyor kalbimi, taş kesilen kalbim,
Donmuş, insanlar gibi, an durmuş,
Tarihler , saatler durmuş,
An sevginin ,aşkın katledildiği an,
Oturmuş başında ihanetine ağlayan yüz kimin,
Dağ oyuklarında yarasalar didikliyor, mazimi,
Yağan yağmur siyah, akıyor üstüme,
Parçalanmış üstüm, elleme ütüsüz kalsın,
Bir garip kuş, kanat çırpıyor mavi düşlere,
Düş mü, hayatım yırtılmış orta yerinden,
İki kanatlı kapı, mazi ve gelecek,
Mazimi gömdüm, gelecekse, zaten gelmeyecek,
Kumsalda oyun oynayan çocuklar ne masum,
Güneş ufukta kırmızı loş, siyaha bürünmede,
Bir şeyler, bölük börçük avuçlarımdan düşen,
Kırılmış, dökülmüş, rüzgarda savrulan,
Sessiz geceyi yırtan koyu siyah ihanet,
Karanlık ne ki düşlerim, geceyi utandıran zifiri,
Patlayan volkanlardan sızan kırmızı ben,
Sen damarlarımda dolaşan volkan,
Tufan yükselen spil’in etekleri nemli,
Ateş mi, köz vurmuş kösmüş,
Dumanı görünen, külleri kalan,
Son bu bitiş değil, gün doğuyor,
Güneş hafif hafif yükseliyor uzaklarda…

Ahmet TULGANER
03-Ocak-2011
21:52