0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1070
Okunma
seyret
seyretme çağıdır,
oranda buranda görüntüler kalmıştır
ben sana kiralık Kabil’ler göstermekteyimdir
seyret
seyretme çağıdır
ben sana bunlarla bakmayacağım
bu köprüyle anlamayacağım seni
akşamüstü inceliklerinden geliyor
babam olmaya başlayan bu adam
şu seni hiç kimse olarak tanıyanları da
çağır
şu bozuk gökyüzünde bozuk melekler
gövdeden boşalan kan, bir kırmızı halı oldu
geç üstünden
şu seni, senle azarlayanları da çağır
aramızdaki ilişki giderek ilginçleşiyor
ve İngiltereleşiyor
insan hata veriyor, insan nasıl iyileşir
bu hesap tanrıya mı kalsa
‘defnetmek’ neden güzel bir kelimedir
yağmuru ne zaman şiire soktun da yakışmadı
ama konumuz hiç bu değil
içimden denizler de geçmiyor
ama konumuz bu hiç değil
konuğumuz mafyanın bir kolundan
Pazar günleri ölünmüyor
insanı gerçekten ayarlamışlar
bir dahaki sefere susturucu kullanırım
unuturum, not alayım sokağın ihtiyaçlarını
şiire biraz da gerçekçi ayrıntılar katsam
ve adamları yormak dünyayı yormaktır
desem bir şey kaybetmem
hele seni hiç kaybetmem
olaylara biraz okyanuslar eklemek
bizi uzayın neresine koyar
karman çorman suç dosyalarını nereye koyar
boşluktaki ellerimizi nereye koyar
bir çay içimlik ölümler, bir sevaplık ölümler
bu uzar gider, ben kendime senden alışığım
desen ne kaybedersin
hele beni hiç kaybetmezsin
…
5.0
100% (1)