4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1278
Okunma
Yoksa ben nasıl bağışlarım
Tanrının ağzındaki büyük kan şelalesinde
Yıkanan küçük kızlarla başlamazsa şarkı
Nasıl akabilirim yoksa ben
Buz gibi sesinle çoğalırken
cephede/cepte/cenazede çoğalırken hayaletler
köprüler çığlık atar
vahşi hayvanlarını özler şehir
seni özleriz çıktığımız avlarda
zaman gibisin
ölürken ufuk hizasında biz
sen mahkumsun duvarda asılı kalmaya
hiç ölüm tokadın yok
hiç denize sokmamışsın ayaklarını
bilekten bahsedip onca güçsüz
yeni ıslanmış sırtlardan geçip
camların keskin arkalarında
keskin oralarında adamların saklanıp
ayrı gecedesin, tarifin tarihle mümkün olduğu
nüfuzlu sözlerle yeni çocuk zarif iblis
aklında engin ormanların da son bulduğu
biz senden yanlış bir şey istedik
kusurlu hatlarla çizdik yüzünü
yoksa bağışlamak derttir
gerisi korku tutkusu
…