24
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2059
Okunma

Bir haftalığına Niğdeye gidiyorum, gelince görüşürüz. Selamlar dostlara....
Erim beni incitmez ne güzelmiş kaderim
Okşar sever ayda bir öğrenmedim özlemi
Onun kulu olurum Yeter ki emret derim
Yüzüm değer eline açıksa çayın demi
Bu ne biçim iftira aman sen de ilahi
Ahırda süt sağarken öküz tepti billâhi.
Beni sever bilirim güvenirim erime
Acıyıp bakma komşu huzurluyum rahatım.
Sakın ha kıskançlıktan erim erim erime
Okşanmaktan yoruldum ondan istirahatım.
İnanmadın mı yoksa söylediğim sözüme
Aniden rüzgâr çıktı kapı çarptı gözüme.
Bir öpücük kondurdu leblerimde gül açtı
Yediverenmiş cinsi solmak nedir bilmedi
Sivri dikeni battı ondan huzurum kaçtı
Şâfi’nin adı bile kızıllığı silmedi.
Patlayan bu mayından kalmadı ağız tadı
Dayak falan yemedim sadece uçukladı.
Şikâyet etmem asla söyleyemem suskunum
Gözyaşıma aldırma mutluluktan akıyor
Elek duvarda kaldı yere saçıldı unum
Erim yaman adamdır bana iyi bakıyor.
Geçende sen anmıştın birden tuttu hıçkırık
Dengem falan bozuldu o yüzden kolum kırık.
Hastahane odası bilmem neden yurt oldu
Kimsenin suçu yoktur bu benim kara bahtım
Düşündüm de içime birden bire kurt doldu
Günbatımı olmuşum sanırdım ki sabahtım.
Gökten inen meleği konuk etti bu hane
Ölüm gelmiş cihâne, bıçaklanmak bahane...
Afet Kırat
ÇÖZÜMLEMESİ
Ses tabakası: Beş birimden oluşan şiirde birimlerde altışar dize vardır. Hecenin 7+7 durağıyla yazılmıştır. Dizelerde ababcc, dedeff diye devam eden uyak örgüsünde tam ve zengin uyaklar kullanılmıştır. Şiirdeki düz ünlüler, yuvarlak ünlülerden dört kat daha fazladır. Şiirde hem ünlü tekrarıyla yapılan asonans hem de ünsüz tekrarıyla yapılan aliterasyonlar vardır. Örneğin ilk dize olan “Erim beni incitmez ne güzelmiş kaderim” dizesinde hem “i” hem de “e” asonansı altışar kullanımla iç ahenge etki etmektedir. Şiirde hastane yerine hastahane, cihana yerine cihâne kullanımı bu sözcüklerin bu şekilde de kullanımının yaygın olmasındandır.
Anlam tabakası: Şair, toplumun bir yarasını karikatürize etmiştir. İronik bir şiirdir. İroni (tersinleme): Trajik olanın komik, komik olanın trajik olmasıdır. Kökeni kendini küçültmek anlamındaki “eironeia”dan gelen bir kelimedir. Bu şiir sözcüğün kök anlamına da uygundur. Karakterin, olayı nasıl gördüğü ve olayın gerçekte nasıl olduğu arasındaki farkı anlatan ironilere durum ironisi denir.
Şair, kocasından eziyet gören bir kadının ağzından, onun komşusuna hitap eder gibi kaleme almış bu şiiri. Özel bir örnek gibi görülse de içinde yaşadığımız toplumun bir gerçekliğidir. Gazete haberleri, televizyon haberleri özellikle de sabah programları kadına karşı şiddet haberleriyle doludur.
Şiir öznesi kadın, komşusuna karşı söylemleriyle kendine bir zırh örmüştür. Dalga geçer gibi görünse de aslında bir zırhtır ördüğü. Gülümsetmekten ziyade damakta acımsı bir tat bırakan durum.
Kadına şiddet, kadını bir insan, bir birey olarak kabul edemeyen zihniyetin uyguladığı sindirme yöntemidir. Bir sızı vardır bu şiirde, hüzün ve tebessüm bir arada, sesini çıkaramayan kadınların sesi olmuş şair.
“Ahırda süt sağarken öküz tepti billâhi.” dizesinde inek yerine öküzün kullanımında ince bir kinaye vardır. Kinaye iki anlamlı sözün, üstü kapalı, sitemli olarak mecaz anlamıyla kullanılmasıdır.
Obje tabakası: Şiirin asıl objesi şiddet gören kadındır. “Erim” dediği kocası ve hitap ettiği komşusu diğer objelerdir. Yine yüz, göz, dudak, gözyaşı, kol ve bıçak şiirin yardımcı objelerindendir.
Karakter tabakası: Şiirler, bir anlamda şairin ıstıraplarının bir ezgisidir. İnsan bir bütünün yalnız parçasıdır. Kırat da belki birçok şair gibi yalnızlığını fark ettiğinde şiir yazar. Empati ve özdeşim yoluyla diğer insan veya şeylerle ilişki kurabilmektedir. Genelde sanatçılar, özelde şairler bazen duyumsanmayanı duyumsarlar bazen de susulanı seslendirirler. Kırat da bunlardan biridir. İronik bir şiir yazmak için ince zekâ gerekir. Şiirde ironiyi ehlileştirirken yüreği yanarak yazmıştır bu şiiri. Şair şiirinde; “aman sen de ilahi”, “kıskançlıktan erim erim erime”, “eleğin duvarda kalması”, “anınca hıçkırık tutması”, “ölüm gelmiş cihane” gibi halk deyimlerine de yer vermiştir.
Alınyazısı (kader) tabakası: Kadın ve kızlarımız; koca evinde kan kussan da kızılcık şerbeti içtim diyeceksin, tavsiyesiyle gelin edilir. Şikayet etmemek, akıllı bir insanın kendini koruma yolu olarak öğütlenir. Her belayı kader diye geçiştirmek ya da katlanmak kültürümüzde vardır. Tarih boyu hemen hemen her toplum kadına olumsuz bir rol biçmiştir: Hem evin hizmetçisi hem kocasının kölesi rolü. Adam olmaya uzak olanlar, kadına şiddete yakındır. İnsan kişisinin hayvani yönü olan zayıfa şiddet, kader olarak algılanır.
Seddar İnce
5.0
100% (22)