Bir damlaydım büyüdüm dünyaya sığmaz oldum
Korkularla işlendim kendim yendim korkuyu
Göğsümdeki saatte döndüm durdum kayboldum
İçine çekti beni önümdeki kör kuyu.
Gece külünü serpti üstüne kâbusların
Takıldım kilidine dilimdeki susların
İçinde bulamadım aşkı okyanusların
Merhaba çılgın dünya kayıp hayat merhaba
Merhaba geleceğim huzur rahat merhaba.

Gözyaşı biriktirdim hayali kumbaramda
Döktüm Yeşilırmağa günüledi Sakarya
Nağmeler raksettiler kalbimdeki yaramda
Bir beste yaptı Meriç Seyhan söyledi arya.
Menderese dokundum dinledim binlerce ah
Selam saldım Çoruha uyandığım her sabah
Öksüz mü Kızılırmak olmaz mı ona günah?
Merhaba nehirlerim Dicle Fırat merhaba
Merhaba Aras Çayı ey Manavgat merhaba.

Üstüne bastım diye darıldı bana gölgem
Kini gömdüm toprağa düşmanımla barıştım
Gün oldu vuramadım çağlayan öfkeme gem
Kırıldım da kırdım da zaman ile yarıştım.
Sakladım aynaların arkasına binbir sır
Bilirim ki onların dili benden de kısır
Kalacaklar orada daha binlerce asır
Merhaba önümdeki tek barikat merhaba
Merhaba geliyorum ey hakikat merhaba.

Engelleri aşarak gideceğim gerçeğe
Cefa çekmekti cezam doldu taşmakta kovam
Huzuruna varınca başımı eğe eğe
“Nadimim affet”derim “Sulhle son olsun davam.”
Bilemem gelir miyim bu dünyaya bir daha?
Gecelerden kurtulup erer miyim sabaha?
İsyan yüklü sitemler eder miyim Allah’a?
Merhaba son bir defa elem firkat merhaba
Merhaba selam sana Hakk’a vuslat merhaba.


Afet Kırat

ve.....

Afet rüzgarı esti, yeri göğü titretti
Kırat üstünde ömür, yel gibi uçup gitti
İtirafı aşikar, ruhu gelmiş amana
Bir cennetlik kuş gibi çekip gider Rahmana___________hisbey


HAZAN UYKUYA DALMIŞ




Hazan uykuya dalmış belki aylardan ekim
Dökülmekte yapraklar ağaçtan ağır çekim
Bir sandık uçar gibi gidecek bilmem ne kim
Set vurup ışığına garip kalan gündüzün
Acı çöker üstüne hüzünde yüzen güzün.

Hazan uykuya dalmış belki aylardan eylül
Solarken kırmızı gül ağlar divane bülbül
Gözyaşları akıyor dağlardan gürül gürül
Bağrına gömülecek vatanında toprağın
Kucağına düşecek yerde kızıl yaprağın.

Hazan uykuya dalmış belki aylardan kasım
Kayıp gitmiş elinden ne dost kalmış ne hasım
Tekrarı yok bu işin insanoğlu tek basım
Duyulamaz imdatlar eyvahlar ve amanlar
Geçmiş geçmişte kalır geri dönmez zamanlar.