4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1340
Okunma

bu şiir, safi yürekli bir genç kızın kırılan yüreğine yazılmış eski bir hatıradır.
Sabahlar bile masumiyetini yitirdi safi sultan
Gözünün şaibesi kadar
Sen ki, karanlıkları değil,
Aydınlanmaya başladığı lahzayı
Ve bu taze ışıltıyı severdin
Gözlerin mi öyle görür öyle severdi?
Yüreğinin gözleriydi onlar..
Yüreğin ki dalga dalga
Yüreğin ki letafetin en ince notalarıyla örülmüş
Eser rüzgarlar kopar fırtına
Elindeki buketten son nazlı papatyanıda uçurur
Saçların dalgalanır
Gözyaşınıda alır ve kurutur fırtına
Sıkı tutun umutlarına
Kaldıysa Safi
Uçuşan perdelerin ardından
Sana gözkırpan ışık
Yamaçlarına koşturup sonra kaybolan
Bilmem ki kaçıncı umut
Kan damlayan sinenle
Unut bunları artık unut!
Gözlerin yıldızları dolaşırken soluk soluğa
Çaresazın olsun diye
Ellerini fesleğenler yıkardı.
Kıpırdayan dudaklarından saçılanlar
Yıldızların kalbine korku düşürdü şimdi
Ülken tozduman Safi
Kaptan çaresiz
Dalgalar dağlar gibi.
Gemi ne yapsın fırtınada
Gözlerinden mi eser?
Gözlerin acımasızca bugün
Yüreğinin gözleriydi onlar
Yüreğin ki çöllere ab-ı hayat
Yüreğin ki şeffaf nakış..
Bir kocataşın gölgesine oturup
Ufku izlerken derin derin
Elin bağrında dağlara doğru koşunca çığlık çığlığa
(ufkunu kestiler diye)
Toz duman oldu dağlar Safi!
Sonsuz parçaya ayrılan ihtişamı dağların
Içinde uçuşur senin perde perde..
Için yaz sıcağının serinleten pınarıydı
Seherde şebnem
Gül yaprağındaki ışıltı...
Şimdi ne bağ kaldı, ne fidan
Kurutur kökleri, yaprakları
Esip durdukça figan..
Neydi bu zulüm,
Neydi bu kaybolan rota, fırtına?
Gözlerinden savrulan..
Yüreğinin gözleriydi onlar..
Yüreğin ki yedi renkli ışıltı
Yüreğin ki; içinin kutsal semalarına tül tül yükselen musiki.
Uçuştu notalar karıştı şarkı Safi
Kan oldu, toz oldu, bulandı sinen...
Kaldır artık başını ellerinin arasından
Kirpıklerine yükle yüreğindeki çağlayanı
Yüreğin ki, kuruyan ırmak
Yüreğin ki, taş dolu...
Yetişir artık
Içten esip içe dolan fırtına
!...
Suveyda (2002)
5.0
100% (2)