4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1059
Okunma
Kocalmıştı gayrı, yılların kurdu
Gövde yara aldı, motoru durdu
Su alan teknesi, kıyıya vurdu
İmdat kar eylemez, gemi batıyor.
Yerde ektiğini, gökte biçerken
Hayatla eğlenip, dalga geçerken
Her gün kadeh- kadeh, viski içerken
Bir damlacık suyu, zordan yutuyor.
Sinek kondurmazken, gözü, kaşına
Ne zaman ulaştı, yetmiş yaşına?
Şimdi; eşi, dostu, gelmiş başına
Ayrılığı; derde, hüzün katıyor.
Daha önce; kimler gelip geçmedi?
Kaçınılmaz zoru, kimler seçmedi?
Hangi kervan kondu, sonra göçmedi?
Beşe aldığını, üçe satıyor.
Hâl bu ki; kaç sefer, rakibi yendi?
Derken bitmez denen, ömür tükendi
Acıları sonsuz, çaresiz kendi
Bembeyaz yatakta, sessiz yatıyor.
Büyük göçe doğru, yükünü aldı
Bütün çektikleri, geride kaldı
Beklenen misafir, kapıyı çaldı
“Ruhuna Fatiha”! demek yetiyor.
Necati’m sen kendi, derdine dövün
Ölümü hatırla, günde üç öğün
Âlem-i Berzah’ta beklerken düğün
Elveda ufkunda, güneş batıyor.
Necati OCAKCI
02.01.2011
Atatürk Devlet Hastanesi
5.0
100% (2)