32
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1970
Okunma

*Tat Kalmadı
Bir garip haller var ki, insanlığı acıtan!
Rızık peşinde koşan, kullarda tat kalmadı.
Akılsız köpekleri, genç yaşında kocatan;
O tozutup, pavkuran yollarda tat kalmadı...
Yerin suyu çekildi, canlar ne içecekler?
Suya hasret kalınca, yalan oldu gerçekler.
Zamanından çok erken, açınca tüm çiçekler,
Zemheriye vurulan, dallarda tat kalmadı...
Tembelleşti arılar, daldan kaçar oldular
Hep uçuyor görünüp, gelip geçer oldular
Hepsi hazır şerbetten, bol bol içer oldular
Çiçekten emilmeyen, ballarda tat kalmadı...
Süvârileri yaptık, hep motorize birlik
Atlarsa padoklarda, çocuklara seyirlik
O güzel hayvanlara, ne çok ettik kadirlik,
Atlardan sucuk yaptık, nallarda tat kalmadı...
Tavuk gezmez tarlada, biri dane aramaz
Ne eti işe yarar, ne kemiği, yaramaz...
Okullarda çocuklar çift sarılı kıramaz,
Hem yumurtalar hem de, follarda tat kalmadı...
Ne yârden hayır kaldı, ne yüze güler yâran
Kalmadı ortalıkta, güzel bir cümle kuran
Yılanı deliğinden bir şevk ile çıkaran,
Ağızlardan bal gitti, dillerde tat kalmadı...
Mehtap gibiydi kızlar, benzerdi yüzler aya
Kirpikler ok gibiydi, kaşlar benzerdi yay’a
Boyu fidana benzer, huyuysa asil soya
Sevgilinin sardığı, bellerde tat kalmadı...
Hani rengârenk açan yediveren gülleri?
Hani ya bağ-ı zârın o şeydâ bülbülleri?
Hani tüttükçe yakan nazenin gönülleri?
Bülbülleri mest eden güllerde tat kalmadı...
Ey insan, öğün artık yaptığın eserinle
Doğayı hep yontarak bitirdin keserinle,
Bırakmışsan üç beş dal, bitir, haydi serinle
Tabutlar naylon oldu, sallarda tat kalmadı...
Antalya-2010/12
Halil Şakir Taşçıoğlu