11
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2268
Okunma
Beni görme arzun, kalksa da şaha
Sana selam vermem, asla bir daha
Başı taşa vursan, düşsen de aha
Sana selam vermem, asla bir daha.
İlânen duyurdum; kasaba, köye
Haber tez ulaştı, ağaya beye
Boşuna bekleme, ararım diye
Sana selâm vermem, asla bir daha.
Haddini çok aştın, bentleri yıktın
Övdükçe şımardın, tepeme çıktın
Amiyane tabir, canımı sıktın
Sana selâm vermem, asla bir daha.
Dostluk mostluk bitti, anısı kaldı
Geçmiş olsun diyen, kapımı çaldı
Sözün kısası çay, demini aldı
Sana selâm vermem, asla bir daha.
Temeli çürüktü, beklenen oldu
Göstermelik saygı, gül gibi soldu
Fatiha’ya muhtaç, ecelsiz öldü
Sana selâm vermem, asla bir daha.
Fırça atılacak, yaşı da aştım
Ne derler; hani ya, “vallahi şaştım!”
Büyük dersler aldım, köpürdüm taştım
Sana selâm vermem, asla bir daha.
Artık farkı yoktur, baharın kıştan
Medet ummuyorum, gerçekle düşten
Özür de dilesen, geçti iş işten
Sana selâm verme asla bir daha.
Bilmem nasıl çıktı, o söz dilinden
Necati elini, çekti elinden
Ganj’a setler kurdum, senin külünden
Sana selâm vermem, asla bir daha.
Necati OCAKCI
Aylar sonra sizi böyle bir şiirle selâmladığım için özürlerimle.
Hepinizi çok seviyorum. Necati Ocakcı
5.0
100% (5)