bir şarkı yazsam sana
uzaktan dinlese
şen nağmelerini titrek kemancı
sözlerine giremese
eşik dışı kalsa
yüzümü buruşturan her ne varsa!

bir şiir yazsam
üç harf ağırlıklı dizelerle
yorulduğunda sendelediğinde
seni seviyorum’lu molalar verse
dize sonlarında...


bir bahçem olsa
krizantemler
orkideler sulasam özlemlerimle
çıplak ayak uzatsam
al bunların hepsi sana diye...


bir kuş olsam
denizlere dağlara düşürsem gölgemi
kanatlarım
mavilerden başka
hiç bir renge değmese...




bir gök ilahı olsam
her istediğini verebilsem sana
nebuladan yer beğen desem mesela
kin ve nefret tanımamış
kirlenmemiş
en parlak mekanlara yıldız etsem seni
tüm kainatı v(s)ersem avuçlarına...



bir düş olsam
tül ardından süzülüp bir gece vakti
giriversem rüyalarına
hafif bir meltem eşliğinde
rotatif buseler kondursam dudaklarına
mışıl uykular güzelliğinde
sessizce...



bir gerçek olsam düşlerine
tüyü bitmemiş el değmemiş
kelimelerden şiirler
kollarımdan köprüler kursam
iki kulaç(ımın) arasında gidip gelsen sadece...




sadece benim yolumu gözlesen
sadece
benim kelimelerimde dolaşsan
ve
o köprüden hiç sıkılmasan!

bu çok mu hayal acaba...




ToprağınSesi






.