1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1038
Okunma
gülüşün mü yoklardı
bakışın mı kalbimi,
anlayamazdım.
konuşurken ellerin rüzgarla oynardı,
sonra saçların vardı,
uzun, kıvrım kıvrım saçların...
hala yürüyor musun aynı saatte yolları
sende severdin çayı, hiç bu bardaktan içtin mi,
kesişirken bütün zamanlarımız
aynı göğün altında şimdi,
sana dair düşünceli yalnızlığımız...
şimdi bütün günler
süratle maviden kırmızıya ardalanıyor
farkına bile varamadan.
yıllar mı ürküttü bizi
yoksa biz mi örseledik en güzel gecemizi...
oysa bir fısıltı yetecekti herşeye ve
yedi rakamının kutsal simgesine bir yirmi yılı ekleyecektik.
sahi, hiç düşündün mü bir başına yediyi?
A. Selim AKOL