Derinleşe dursun ebabil kuşunun attığı taş Atmosfer ne demek bilmeyişiyle hüzne yatkın kasımlarımızda fıtık...günah üstelik miğferimin en kalın tülbentidir sema mai kuyusunda. benimle kalınlaşan her duvarın ve uzayan atardamarın yaşarmışlığım gibi yaptığımdan alıngan bir kollestrolü ve çivi yarıklarının sebebi telafisinin umruyla hüznü arasına koyduğum asılgan vebal ve sürüngen kan...zaman çekimizi karşılayamayınca hüznün matematiksel bir yalnızlığı say ikimizi niteliksel karşılığımızın olmayaşından.
işte ilmihalim boyundan büyük işlere girmiş kıssasım eğip başımı bir yolculuktan gelmiş bir bacanın içinden yuvarlanıp bir kapıdan girmişim gibi. sık dişini anla ki ikimize geliyorum elimde salıncak ve konserve imge sen seversin diye ayıkladığımdan princi maddeden sen balkon olunca ben giderim çalışırım bahçe getiririm sonra. hangisini seversen deniz de olur ayna da tiyatro da biz seninle orada oluruz hangisini istersen bir gökkuşağı ya da bir çarşafın altından geçer gideriz yağmurlaşırız bir çocuğun duasına düşeriz avuçlarından hiç ağlatmayız annesizleri
küseriz diğerlerine ama özür de dileriz. geç kaldıklarımızdan.,.
çünkü zamanlama hatalarımızdan ufak tefek yarınlarla aramıza girecek teredütü şeytan sever. oysa biz tanrı severiz her şey yolunda gittiğinden.
sana bakan adam bana bakan kadın en seçkin dekoltemizden evine koşarlar depresif. çünkü gömleğimiz arkadan yırtık bizim elele gidenleriz bu dünyadan huzursuzluğumuzla üç puanlık sistemde en fazla bir mağaranın ana rahminde iki uyuya kalmış derler üstümüzü örtenler...
Bilmezler evimize dönenleriz uçkuru sadık yüzümüz yerde bir puan cebimizde Allah’a ısmarlanmış...
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Siire hakkini yeterince verenler cikinca bende bu haklari okuyup siirin tadinda ayrilmaya karar verdim sayfadan. Her zaman ki gibi anlatimi iradesiyle sonuclandiran bir kalemin siirini okudum sairden.
Ah be sevgili Önder, yazmışsın işte susup şiiri okumak düşer payıma. defalarca.. tarzını seviyorum, hayat derinden bakıp dolu dolu yüreğin ve birikiminle yazdıkların farklı.
tebriklerim çokca. aldım ben şiiri..istersen kız..bana ne! :)))
*bir mağaranın ana rahminde iki uyuya kalmış derler üstümüzü örtenler...
Bilmezler evimize dönenleriz uçkuru sadık yüzümüz yerde bir puan cebimizde Allah’a ısmarlanmış...
---
kaç kalibreydi boynumdan vurduğun söz sahi ceylanlar neden hep boynundan vurulur gölgem kan kaybından ölmekte kırılan bir kalemin hesabı mı sorulur sevdam yüreğimde musallaya yatıp eceli dudaklarimla opuyorum...
oyy ki oyy gel çık işin içinden çıkabilirsen şimdi...
sıradan bir şiir değil sulu sepken , imge sağanağı desen sadece o da değil. Bir dünya içinde bir evren desem belki biraz hakkını vermiş olurum...
Sayın şair , kaleminin kadrini biliyoruz zaten . Ama bu kez çok kuvvetli ve anlamca _ ki içinde evren var dedik_ içinden bin tane ayrı şiir çıkacak derecede doygun ve zengin. Şiirsel bir ziyafet nasıl tarif edilire kelime ararken bile hâlâ etkisi süren bir fırtına... Boş laf etmesi ve bencesi dile gelmesi tarif edilmesi en zor şiirlerden biri bu. çünkü kapalı şiirsel telaffuzun altında ; akıl , bilgi, hüner ve sıra dışı bir maharetle örülmüş ve sanki agnostik felsefecilerin uzay bilimcilerin tartışma sahasında incelenmesi irdelenmesi gereken derece ve ağırlıkta bir şiir...
Okunur satır aralarında çok şuh ve şiirsel bir aşk, ama yasak bir aşk var ve şair sanki sevgiliye ulaşma ve ona kuracağı bir dünyayı anlatıyor , özlemlerini, aşkını vs yanılıyor olabilme ihtimalim yüksek ama bana sanki öyle gibi geldi. ya da şair öyle anlaşılsın istedi. Çok karmaşık zihin çatıştıran ki; şairin yazın tekniği de aynen öyledir zaten bildiğim kadar.
buradan değil bölüm hece bile sökmek zor iş. ama özellikle son iki bölüm nefes keşmiş resmen;
sana bakan adam bana bakan kadın en seçkin dekoltemizden evine koşarlar depresif. çünkü gömleğimiz arkadan yırtık bizim elele gidenleriz bu dünyadan huzursuzluğumuzla üç puanlık sistemde en fazla bir mağaranın ana rahminde iki uyuya kalmış derler üstümüzü örtenler...
Bilmezler evimize dönenleriz uçkuru sadık yüzümüz yerde bir puan cebimizde Allah�a ısmarlanmış...
sana bakan adam, bana bakan kadın ! arkası yırtık gömlek ve huzursuz bir ev hali tanımlaması bana o konu hakkında en azından saçmalama hakkı verdi dedim. ucuz bir çeviri bile akıl yırtar dozda...
huzursuzluğumuzla ele ele deplasmana gidelim! *****
tut elimi kaçalım buralardan bizim olmayan ama, B İ Z olan bir mağaraya gidelim ölürsek en azından üç puanlık sistemde galibiyete , yeni hayata, kazanmaya, en azından bu mücadele içindi desinler ... inanılır bir senaryo değil, ne denir, nasıl bir zenginliktir bu? kesinlikle sıra dışı ve ayakta alkışlanacak bir şiirsel peysaj ve muazzam bir hayal dansı. Ve öyle gerçeksi olarak aksedilmiş ki, bu şiirsel başarı bile bir çok şairin başaramadığı bir olgudur basit şiirlerde bile.
ve final ;
Bilmezler evimize dönenleriz uçkuru sadık yüzümüz yerde bir puan cebimizde Allah�a ısmarlanmış...
işte burada bir tek şair konuşur. Öyle bir kondurmuş ki zihinlere, sadece buradan en az beş senaryo daha çıkar mesela ; aslında hiç bir şey yok yanlışlık sadece arkadaşız, ya da güncel olanı var ya ''seviyeli bir beraberliğimiz''var ya da; bir puan cebimizde yani hâlâ beraberiz** bu bile yeterli ...gibi.. tabii tüm bunlar benim oynadığım kumara göre.
nihayetinde son zamanlarda okuduğum en yetkin en karmaşık dokulu ama bu na göre yine en iyi dokunmuş , gerek yapısal gerek kurgusal olarak inanılmaz bir hayal dansı ile özgün imgelerle örülmüş ; hadi şiire eşlik olsun üç puanlık sistemde ama her hattıyla__ defans hücum saha kullanma yetenek enerji vs_ Avrupa kokan bir eser ....Hiç eleştirilecek yeri yok mu ? böyle bir güzellik karşısında, sadece alabildiğimi alır giderim.
Değerli arkadaşım vallahi hiç niyetli değildim aslında , ama bir kumar oynanayım dedim çözmek adına salladım içimden geçenleri ki bu şiir dokuz şiddetinde bir depreme bile dayanır ki; kaldı bir ufak saçmalama ona zara vermez. ve çok beğendim sözümona kendimce beğenimi sunayım istedim...
Telmihlerin güzelliği ile büyülendim herkes telmih yapmaya kalıkıyor lâkin bu denli özgününe de ilk defa rastladım hem de kendine uyarlamışsın sevgili Maskeli
yaşarmış gibi yaptığımız bu evrende zaten en övüneceğimiz yanımız gömleğimizin arkadan yırtık olmasındadır bizim erlik niyetine dolaşırız öyle süs olsun diye değil ham delikanlılık var serde hem de ruhta...
vallahi şeytanla yoktur işimiz biz kıvrılıp yatalım şöyle bir köşede rüyamızda sadece masmavi bir gökyüzü ve çocukların oynaştığı mutlu bahçeler...
ÇAĞRIŞIMLARIN söylettikleri bunlar bana, nefisti anlatım.
...
TEBRİĞİM VE SEVGİLERİMLE HEP GÜZELİM KALEMİNE, YÜREĞİNE...
Kalimera tarafından 12/9/2010 8:40:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.