16
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1495
Okunma

*Kim öle kim kala
Âli Osmanî’ de bir ulu hakan,
Yıldırım Bayezit, dördüncü sultan.
Pâyitaht Bursa’ dan dört yana gider
Vardığı her yeri alır, fetheder.
Bildiği yol Hakk’ ın doğru yoludur
Hazinesi tıka basa doludur.
Yaptırır pek ulu camiler hanlar
Duacısıdır ol, Emir Sultan’ lar.
Cennetmekân, velî nuruyla erir
O da ulemaya çok değer verir.
Kıssa bu ya, bir gün meclisi toplar
Duyan ulemanın yüreği hoplar.
Der ki; ’hangi âlim şu küheylana
Osmanlıcayı tam, öğretir ona? ..’
Öğretemeyenin kellesi gider,
Öğretene Sultan ne olsa öder...
Ulema çıkamaz işin içinden
Kelleler düşer de peşi peşinden
Hoca Nasreddin’ e gelince sıra
Hiç kimse eremez işte bu sırra...
Sapasağlam çıkar Hoca huzurdan
Kurtulur kalanlar, fikr-i muzırdan.
Merakla koşarlar Nasıreddin’ e
Sorarlar; ’sağ kalışın, hikmeti ne? ..’
Hoca der; dinleyin bre ulema! .
Girince huzura benim aklıma
Bir cin fikir geldi, Yıldırım Han’ a
Dedim ki; -Hünkârım hoca kuluna
İnsaf et,lisan-ı Osmanlıca yı,
İnsanlar bile zor, tam altmış ayı
Harcayıp konuşur öyle ki çat, pat
Bana lâzım on yıl, çünki bu bir at...
On senelik süre alırsam eğer
Atın konuşması takdire değer...
Hünkâr bağışladı bu tatlı canı,
Dedi ki, ’al öğret Osmanlıcanı..’
Ulema pür hayret hocaya sorar;
Hoca! ..Bu ne iştir akıla zarar..
Bir at, bu lisanı nasıl öğrenir?
Akıbet Hünkâra acep ne denir? ..
-Hiç merak etmeyin bre ulema!
Bir çok yeni fikir gelir aklıma.
On sene zannımca uzun bir süre,
Ya, at ölür o ara, tahmine göre...
Ya, Hünkâr duramaz çıkar sefere
Belki başın keser üçbeş kefere.
On yıl az sayılmaz, encâm hayrola
Bakalım o vakte; ’kim öle, kim kala...’
Antalya-2006
Halil Şakir Taşçıoğlu
BİZİM ELLER kitabımdan.
5.0
100% (13)