12
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
4189
Okunma

hiç ayak izi değmemiş
tropik ormanların eteklerinde
sicim duran yeşil nehir kıyılarında
gürbüz bir madımak olmak..
kalın yapraklarının rüzgara direnerek
gözlerimi bir tutam yeşillikle doyurup
’bir avuç gökyüzü’ne bakmak..
köklerim evelik otlarına dokunup
kuzukulaklarını öpmek geceleri,sessizce
o yanlızlıkta eskiyip ekşimek
bahara hazırlanan
bir nevruz çiçeği mesela..
biliyorum
suretim kendimi inkâra imkân veren
ne bir firuze de can bulur
ne de nazlı bir yanardöner’in
gövdesinde ki esansında görülür..
şimdi
nedir beni tabiatın hiç açılmamış kapılarını
zorlamam
sanmayın ki
aklımı peynir ekmekle yedim
gözlerimde ki kara kesikleri görmüyor musunuz
hiç bir uvzumun eksik olmadığı
şerriyet tellâhlarının parmaklarından
fırlatılmaktir belki de baş kaldırışım..
mütemadiyen
koruyamadığım emanetlerin vabâlinde
usandım kendimi germekten,parçalamaktan
bıktım diyorum işte
masumiyet öğüten dev değirmenlerde
ufalanmaktan..
abarttım sanıyorsunuz değil mi..
meramım
bir baltaya sap olamamak ta değil ki
madem ki zıvanadan uçtu içimde ki guguk kuşu
vakit bu vakittir
işte o keşifsiz ormandan bir dal koparmak
hüner ondadır ki
en iyisi
bir ’sap’a balta olmak..
Faruk Civelek
5.0
100% (10)