Ah be çaresizliğim...
Gümüş tepside hamuş yüreğimi sunarken yüreğine,
Sancılı ilikleri hasrete gebe
Sükuttan bir gömlek giydirdim gelişine.


Ah be sevdalım...
Hayırsız düşlerin kaçar ağlaklara
Ve intizarlara g/izlenir tüm sevilerin.
Sevmediğimden değildir suskunluğum
Muğlak kelimelerim dilimde çoğalırken
Vallahi de pişmanlık duyuyorum
Sana git deyişimden


Ah be sevdiğim...
Çatık kaşlı hicranlar yağarken gözlerime
Alın yazımın ortasına,
Zemheri ayazını istiflerim


Şiirlerimin elleri sen kokardı o zamanlar...Ah bir de kasırgalar
koptu ki yüreklerde..
Eflak, allak bullak ve asumanın saçları kızıldı ben giderken...


Ah be iki gözüm...
Şimdi bilsen...
Bilsen nasıl, vakitsiz gelişini beklerim.
Ve nasıl,
Üç beş dakika dahi olsa
Görüş ânını özlerim


Güneşin kızılını çalarken ellerim
Dağlanır katre katre yüreğim...
Baştan aşağı sen kokarken dünüm
Ağlar yunaklarda pişmanlığım
Ve utanır Rab’binden
Yerle yeksan olurken düşlerim


Ah be sevdiğim, utancım varsa inan ki senden değildir boynumu yere eğişim ...
Ben utanırsam, kaderimden utanırım.. Ben yanarsam, seni geç bulmuşluğumdan yanarım...Ve ben ölürsem...Ben...
Ben çaresizliğimden..... Ben sensizliğimden ölürüm...





NÜS