babamın sevgi dolu bakışlarının içinde,
babalık gururundaki dilsiz suskunluğunun söyleyemediği cümlelerdeyim.
annemin avuçlarının içinde,beni özlediği her dakikanın acısında,
gitmememi isteyen,göz bebeklerinin üstünde durup akamayan iki damla yaşın içindeyim.


Uzun zamandır hayalini kurduğum sessizliğin ortasında,
pencerelerin uzaktan denize yaklaştığı o huzurun mavisindeyim.
Alt katta,babannemin,yeğenlerimin çekingen ama samimi sevgilerinin yan koltuğunda,
sobanın üstünde,halamın demlediği çayın porselen demliğinden çıkan buharında,
ince belli çay bardağının kenarından akan buğuda, o iki damla içindeyim.

Odanın içinde,sokaklarda oynayan çocukların masum kahkahalarında,
onlar için şişirdiğim yeşil balonun nefesiyim.
Etraftaki gecekonduların sıvasız duvarlarındaki tuğlalarda,
bacalarından çıkan aile kokusunda,sobayı yakarken gözlerine kaçan dumanın sebep olduğu,
o iki damla yaşın içindeyim.


Sabah olduğunda annemin ısrarlı uyandırışlarında,
her defasında şimdi kalkıyorum deyip,5 dakika daha uzattığım uykulardayım.
kahvaltıda,kızarmış ekmeğin üstünde usulca eriyen tereyağın kokusunda,
Ayva ağaçlarına sürtünüp gelen rüzgarın ılık dokunuşunda,
Keşke daha önce gelseydim dediğim tüm pişmanlıklarımdan akan iki damla yaşın içindeyim
Evimdeyim...


DEMİR FERHAT BİLAL (11-09)