Kenarlarından sıyırıp , çifte düğümlerle köreltiyorum önceleri Vakitte sıra dışı bir dur/aklama dönemi
Yakalar dik Dekolteler nizami halde Gecenin gölgeli karanlığına sunulur öğünler Kırbacı eksik rüzgârın nefesine bırakılır bedenin yap-boz dilimleri
Kulaçlar dalgasız Kıyılar yelkensiz Ve gün sonsuzluğun eşiğinde bir çırak
Samanyolu’nun izlediği yol k/ayıpları s/aklar içinde Gökkuşağının renkleri ise bulaşır birbirine Mavi göğün perçemi asılırken göze perde yerine Sınırları daralır Bakışları kabuk bağlar yaşları ile
Satırlar arası düellolar başlar bardaktan boşalırcasına İmgeler zivanadan çıkar karışır ortalığa
Kelâmların ifrazatı dökülürken iki dudak arasından Kalemin ucuna bağlanan sırat köprüsü dillenir her adımda Yer uçurum , gök meçhuldür bundan sonra
Artık beden ölüme ödünç verilmiş İmtihanı biten mektebin bahçesinde merasimi düzenlenmiştir ruhun Ve alnının ortasından öpendir toprak
Ne kan kırmızı , ne zaman hızlı Soğuk tene sıcak bir dua bırakılır hediye
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
aslinda cok sey sölüyor bu dize bizlere .. sairler ne kadar sansli ..
iki dünyalari var .. ve isterlerse ölüyorlar .. öldürüyorlar .. isterlerse ucuyorlar bir melegin kanatlarina tutunup yildizlara.. bir karincanin ayaklarinda zerre olup iniyorlar dehlizlere ...
bazen düsüyorlar ucurumlardan ... ölüyorlar ... sonra yine uyaniyorlar bir masal ülkesinde ..
sevgili Emine o dizen bana neler yazdirdi ..
"en güzel asklarimi siirlerimde yasadim" demis Nazim Hikmet
Şiirlerde kalsaydı...keşke... ama ölümün tesellisi yine ölümdür.bazende iyi ki varsın ey ölüm,,yoksa fir'avnların/nemrutların zulmü tüm insanlığın başına hâlâ bela olmaya devam edecekti,,iyi ki varsın ey ölüm,,zalimin zulmü altında anası/babası öldürülen körpecik yüreklerin hesabını kim verecekti,hangi adalet soracaktı___elbette ölüm__ diyesi geliyor insanın (nacizane fikrimdi)
ölümün sıcak nefesini solurken içime kalbim ayaza keserdi hep hayat ki bedelliydi, kamçısını sırtımdan vurmaya hevesliydi dünden razıydı bir canı daha kollarına sarmaya ta ki; belli belirsiz bir ışık sallana sallana göz kapaklarımdan asılınca
II.Biraz daha gayret et gülüm!..biraz daha, mutluluk el sallar gibi ufuklarda...
çok uzaklarda gülümseyen bir hayat var biliyorum dokunsam saniyelik bir nefes gibi yakın hissediyorum ama sanki tır üzerimden geçmiş öyle bir ezmiş ki, öyle bir savurmuş ki toplanılmayacak halde toz kırıntısı döküntüyüm şimdi!
ey hayat! ne diye geçit vermezsin kaya gibi dikilirsin önüme söyle ey hayat söyle! ne diye tokatını geçirirsin yüzüme
III. Solarken yapraklarım düşerken teker teker tatlı uykusundan...
artık eskisi gibi asi nehir coşkusunda atmıyor damarlarım kim inanırdı ki deli yürek teslim eder varmadan doruklara son nefesini kim inanırdı ki dört duvarlarla sağırları, dilsizleri oynayacağını beden yenik...hayat bitik vurgun yemiş duygular uçurum kenarlarında intihar süsü aramakta!
ey hayat! ne diye tel örgülerle örersin duvarlarımı söyle ey hayat söyle! ne diye darağacına asarsın umutlarımı
IV. Yürek de bastıramayınca haklı isyanını kinini kusmakta kana bulayarak her yeri...
öfkem aslında yolunu kaybetmiş, ortalığı yıkıp geçen raysız tren sanki yenilgisinin acısını başı boş bırakılmış sahipsiz şehirlerden çıkarıyor üzerine ateşten gömleğini de giymiş kendi katili olacak farkında değil kini kursağına dayanmış can havli derdinde savaşını veriyor!
ey hayat! ne diye yazları kışa çevirirsin söyle söyle ey hayat söyle! ne diye yaşamı zindan edersin böyle
V. Ruhlar da cennetten kovulunca çareyi cehennemin kapısına yaslanmakta ararmış...
artık kirli bir oyundur yaşam, satıldıktan sonra ruhlar açık artırmada iki ihtimalli roller iyi ya da kötü ne fark eder çoktan biçilmiş ve giyinilmiştir para görmeye dursun insanoğlu kukla olmak olsa da işin ucunda halkın beğenisine sunulmuş ve izlenme rekorları kırmıştır kör bakışlar arasında, açık alanlarda ve meydanlarda!
ey hayat! sonunda yaptın yapacağını, kırdın yeşeren tüm dalları söyle ey hayat söyle! ezip geçmek duymadan kopan çığlıkları böyle kolay mı
VI. Son...
etekleri tutuşmuş bir şiir susuz çöllerde ateşini söndürmeye çalışmakta bir umut var hâlâ yaşama dair güneşli havada acırsa haline bulutlar boşaltmadan önce üzerine gözyaşlarını...
MERAL GÜL...21.12.08
Sevgili Emine bu şiirin bana eski bir şiirimi hatırlattı ve paylaşmak istedim seninle...böylece ben de bir şiirimle daha hasret gidermiş oldum sayende...
şiirin gayet anlamlı ve dolu dolu...anlatılmak istenen güzel ifadelerle ve vurgularla dile gelmiş...iyi ki de gelmiş...bazen şiirde bile olsa ölür ölür diriliriz yeniden...bu bir yerde içimizde boğulmak üzere olan ama bir türlü bize rahatlık vermeyen ve bizi içten içe kemiren acılı feryattır...kimselere anlatamadığımız ve duyuramadığımız sancımız...belki de kusmak istediğimiz ama kusamadığımız ve rahatlayamadığımız midemize kramplar çektiren ağrımız...o yüzden şiiri içinde hissetmek ve algılamak ve anlamak ve hatta beraber acı çekerek kıvranmak bu olsa gerek...
bilmeni isterim ki şiirini beğendim ve başarılı buldum... tebrik ediyorum...
benim tatlı şirinem şiirlerindeki söz dağarcığı içten anlatım çok çok güzel hele final ... ama genede şiirlerde bile olmasın ölüm ne dersin ? sevgimlesin neşe ablasının tatlı meleği
emanet payidar beden sıyrılmak ister ruhtan bir meraktır dışa bakmak göz uçu uçar kelebekler sahte hayattan kaçarken çöker üstüne karanlık yazsada olur şiir kalışını ölümle yazmasada........çok güzel şiirdi.......saygımla tebrikler
Şairlerin dilinde olunca bazen ölüm de güzel...fakat ne yazık ki şiirlerde kalmıyor...Madem ki doğduk...öyleyse ey ölüm ... kavuşmak mukadder...Bazen de özlenir ölüm adeta...Ya olmasaydı...sonsuz acıların lime lime kemirdiği bedenlerin ayyuka çıkan figanlarını kim sustururdu? ki...Bitip tükenmiş bedenlerin, iflas etmiş beyinlerin nahoşluğuna ne kadar dayanabilinirdi?... Yahutta ölümsüzlük olsaydı, insanoğlu nefsinin kamçısıyla boyunu yıldızlardan yüksek, kilosunu bir o kadar, kendini de birşeyler sanabilirdi...Kibir...kötülük...zulüm...kendini beğenme...vb. belki de tavan yapardı... Mütevazı...sade...seven...iyiliksever...vb kaç kişi bulabilirdik bilemem...Yine de acı verir her yolculuğa çıkanın kıymeti kadar gidenler...Şiirinizi zevkle okudum...Antitez fikirler uyandırdı...Hoşgörünüzle...Kutlarım...Entellektüel.
Artık beden ölüme ödünç verilmiş İmtihanı biten mektebin bahçesinde mêrâsimi düzenlenmiştir ruhun Ve alnının ortasından öpendir toprak
Ne kan kırmızı , ne zaman hızlı Soğuk tene sıcak bir dua bırakılır hediye
Sadece şiir de kal ölüm...
....................................
Sadece şiir de kal ölüm...
yakışmazdı hüzünler gizemli gözlerine yağmurlarda yürümek ağıtlar yakmak yakışmazdı güzele bir gün baharın en güzeli gelecek kendine mutluluk hiç bitmemecesine
sevgilerim gizemlime yüreğimin en gizemli yerinden dualarım en safından cocuk yanımdan
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.