0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1759
Okunma

ey zamanın anında
bir notla gecelerce bekleyen
bir intihar düşüncesiyle
takılı kalan bu beden…
ne gece
ne ay
ne yıldızlar
ne önündeki bu bembeyaz kâğıt
bu kapkara mürekkep
bir ip ile gelmez sana
bir çığlık gibi düşmez itirazına…
ve bu hayat darağacında
son sözünü söyler sana:
“geçmişe geleceğe sırtını sürekli dayayan
yani sen
anın içinde sakla yaşamın itirazını”
ve tekmeler tabutunu hayat…
/ve başlar/
gündüzlerinde güneş
ve o kahreden motor sesleri
yaşam belirtileri
pazar yerleri
yarine gidiş bildiren sözcükler
ona bıraktığın geçmişin
alıp yanına götürdüğün bu gelecek…
/bunlar ile…/
bir dağ sırtlar mı mücadeleni
bir dost sıkar mı
ellerindeki o gözyaşını sevgili sevgili
bir silah yeter mi sıkıp başlatmaya
bir eylem az mı gelir
bir sığınak dar mı gelir sana…
ya o yıldızlar
o gecede asılı kalan
hal değiştiren ay
muştular mı yarine hallerini…
başında toprak
üstünde gök
sabahları hangi su ayıltır
hangi yoldaş
günün aydınlığını sana hatırlatır
hangi ağaç kökü
bağdaşlarınla toprağa daha da sarılır
hangi adımların daha doruğa
hangi beden daha ovalara sıralanır…
ya o yar
o mezarlar
kimsesizliğini sana nasıl anlatır
nasıl sıkarsın karanlığa kurşunu
bir maytaplı gece edersin böylece umudunu…
ve
o sözlerin verdiği güç
ve
o yarin sözlerine akıttığı gözyaşı
ya o kitaplar
önüne hatıralarını yazdığın
yarım yamalak
ayraçlı
kütüphanedeki o sessizlik
ya o yazılar
yazgı diye anlattığın
bir derdine bir derman katmayan
o karalamalar…
bir mektubun bile zamansız
anlatır mı o yare ahvalini
ya döl düşmüşse
çocuk büyütürse o yar
sende kanar uzaklıklar
gözlerinde seni nasıl arar
elerindeki o sıcakla
nasıl da tutup mekteplere salar o yar…
ey yar!
ne kardaş
ne bacı
ne de bir baba
gider ise bu dünyada bu ana
sözümün durduğu yerdeyim
dağlaşır beden
hayata itiraz gibi
düşer bir gece
yıldızlarına ve ayına güvendiğin yerde
umudun son nefesinde
gelir özlemiyle
yaralı kapına düşerde
gelir büyütür yaşamı
itirazsız yaşar
intiharsız…
ve dedim ya
ey yar!
/bir dağdır şu yüreğim
anasız kalınca bu hayat…/
İRFAN TEMEL