15
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1922
Okunma

es vakitlerindeyim, kendime dönüyorum yüzümü
molaya hasret kuşlarım, inzivada
eğrelti bir akşamın balık sırtında
pul pul düşecek
sonlanmaya yüz tutmuş isim heceleri
lal dilde
ama gözlerde yitikleşecek bir bir
şehrimi aydınlatan sarılar
bir çocuğun topu patlayacak
düşlerin dar kaldırımlarında
ya da
yıldızlar azalacak göğün süslü siyahında
bir kadın degajesi
bir kedi miyavlaması
belki de
eski baston sesi seyrelecek mısralarda
kimseler bilmeyecek
şair neden çığlık çığlık
ölümden hareler giydirilecek tenlere
adını tahmin etmeye çalışacaklar
kimisi kaybediş diyecek
kimisi pes ediş
soluklar arası soluk almaya çalışacağım kendimle
bir mavi düş su verecek
nadasa bıraktığım topraklara
şafağa uzattığım parmaklarımda ölecek bir erguvan
çetrefilli sokak aralarından insan parçaları toplayan
çirkin gülüşlü bir adam alıp götürecek
çocukluğumu
vermeyeceğim
günahımı bile (bile)
kimseye vermeyeceğim
Çiğdem Parlayüksel
5.0
100% (10)