2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2819
Okunma

Sıcak ekmek arası
Bir İstanbul sabahı yudumlarken
Yalnız
Bu vakit olsun beynimin aç hücresinde.
Arnavut kaldırımlardan gelen
Loş ışıklarda çınlarken
Yalın nefes,
İstanbul kadar güzel
Deniz kadar büyük yüreğimle
Kuruldum
Sevginin en yüksek tepesine.
Bebeğin annesini gördüğünde
Gülen gözlerindeki ışıktı,
Doğan bu yüreğin içine;
İhtiyarın anlamsız
Duymazdan gelip
Tekrar tekrar sorduğu
Torunlarının anlattığı hikaye gibi
İçini kıpır kıpır eden
Sabahın soğuk havasında
Ellerinden yüreğine sızan bir sıcaklık.
Gece gündüz
Yer gök
Sabahın keskin kılıcı ayırana dek
Işıl ışıl sessizlik
Her yanda yıkanmış
Geceden sabaha sızan pak
Gönül huzuruna varmış.
Nasıl dolmuşsun sıcak çay gibi içime
Hangi sevgi derdi
Koyu yeşil karadeniz tepelerinden,
Aşkla kavruldun
Sen de,
Haydi dol içime...
Sıcak sıcak
Sevgiyle demlenen
Aşk,
İstanbul gecelerinden
Süzülüp gelen serinliğinle.
(Kasım 2010 İstanbul)
5.0
100% (2)