3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1014
Okunma

Karanlık...
Gönlümde bir ses...
Aşk kokusu var bu yumuşak havada beldede.
Tatlı bir rüzgâr esiyor bedenime elvan elvan.
Ve bir ses yankılanıyor şimdi kentte.
Bir lahutî sâdâ bürüyor şehri, kulaklarımı âniden.
Vakit gece...
Bekliyorum.
Yalancı sevdalara kapılma endişesi taşımaksızın.
Bu durakta.
Sonsuzluk özlemiyle çarpıyor gönlüm.
Yürüyorum arkama baka baka bu yolda.
Yüzüme varan hafif bir nefha ve ben müteheyyiç
Savrulan saçlarımı toplayıp dikiyorum gözlerimi ufka
Bir on dört zaman evvelini
Düşünce ufkumu hayal denizine
Salıyorum gemilerimi bu gecede.
Arıyorum
Senden bir ışık, sadece bir ışık...
Denizin dalgalarına bırakıyorum beklentilerimi
Ve sen...
Ağlayabilsem keşke senin için gece gündüz.
Şu dalgalar gibi coşsa kalbim her lahza.
Karanlık...
Geceyle özdeşleşen bir mevhum...
Sensiz geçen yürekler gibi
Yapayalnız ve biçare
Dokunsan o pâk ellerinle.
Aydın olur hep ley-i derunum.
Karanlık...
Aynı gözlerinin büyüsü gibi sade.
Vakit gece...
Ve sabaha daha çok var.
Bu serin gecede güneşimsin benim sabahki doğana dek.
Yüreğimi ısıtıyor sıcak hayalin.
Karanlık...
Soğuk camlarda bir siyahlık
Bekliyor beni bu durakta.
Sensiz
Ve sensizliğin girdabında bu meçhul rıhtımda.
Yalnız olmadığımı biliyorum.
Bırakmadığını kalbimin ipini
Ay ışığı vuruyor sanki gözlerime
Nurefşan gözlerinden.
Gonca gül ve şebnem
Seven ve sevilenin buluştuğu nokta.
İlhan KAPLAN
5.0
100% (1)