susturulduk Ata’m
ülkem büyük bir sessizlik içinde
duyuyor görüyor susuyor
susturuluyor bilinçli biçimde

bütün değerler ayaklar altında
cümlesi rengini yitirip soluyor
yüzünü aydınlığa çevirenleri
karanlığa mahkum ediyor
kendini bilmez karapençeli peçeli bir el

şikayetim var Ata’m
hesap peşinde olanlar
memleket menfaatlerini çoktan unuttular
herbirinin boynunda bin kırık kulp asılı
iftira yalan dolan
kardeşi kardeşe vurduruyor
fitne fesat adam
yayılan samur kürklü bir hezeyan

çaresizlik kol geziyor
aydınlığa giden yolda
ülkem sokaklarında yüzler donuk
beyinler afyon’lanmış
efkar sarmış bedenleri halk biçare perişan

senin yüzün hep halk’a
anadolu’ya dönüktü
kucaklardı seni evlad-ı vatan
halk’a sırt döndü hak’tan korkmayan
şikayetim var Ata’m

itirazım var ata’m
senin kurduğun cumhuriyet’te
senin ilkelerine
ihanet içinde kara cübbeli adam
her yanı iftira her yanı yalan
ilk kez böylesi korku ve endişe çekiyor ahval
korku satıyor ülkeme uzaktaki şeytan

şikayetim var Ata’m
ülkem karanlığa sürüklenmek istiyor
bilinçli ellerce
mapus damlarında çürüyor adam gibi adamlar
geceler kara uykular haram AtA’M

nur içinde yat Ata’m
mekanın cennet olsun
sana minnet dolu vatanı seven cümle insan


10.11.2010
ferhan erdoğan



Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927